Aydınlık'ın aktardığı habere göre, Perinçek, şunları söyledi:
"Türkiye-Amerika savaşının en kritik dönemine giriyoruz. Şu ana kadar savaş, Türkiye ile ABD'nin piyonları arasındaydı. Afrin harekâtıyla birlikte bu savaşın daha doğrudan cepheleşmeler yönünde ilerlediği gözüküyor. En önemli olgu şudur: ABD, Türkiye ve Irak sınırında, YPG (PKK) yönetiminde 30 bin kişilik bir sınır koruma gücü kurduğunu ilan etti. Ayrıca Suriye'nin kuzeyinde ABD'nin üsleri, hava alanları ve savaş uçakları bulunmaktadır. İncirlik üssündeki ABD kuvveti de artık Türkiye açısından açık tehdit oluşturmaktadır."
'SURİYE VE RUSYA'NIN TAVIR ALMASI ÇOK ÖNEMLİ'
"Bu koşullarda, artık ABD'ye lafla yanıt vermenin kıymeti harbiyesi bulunmuyor" diyen Perinçek, şöyle devam etti:
'EN ETKİN SİYASET SURİYE İLE İŞBİRLİĞİ'
Birincisi, İran, Rusya ve Irak ile işbirliğini de sağlamlaştıracağız. İkincisi, Almanya ve Fransa'nın daha olumlu tavırlara yönelmesini sağlayacağız. Üçüncüsü, ABD emperyalizminin yayılmacılığına karşı mevzilenen bütün dünya devletlerinin, en önemlisi Çin'in güvenini kazanacağız. Dördüncüsü, Türkiye'nin bölge ve dünya ölçeğinde yanına çektiği kuvvet karşısında ABD'yi daha kararsız ve etkisiz konumlara iteceğiz."
'TÜRKİYE-SURİYE İŞBİRLİĞİNE KARŞI KOYABİLECEK BİR GÜÇ YOK'
'ABD'NİN PYD'YE GÖNDERDİĞİ 4900 TIR SİLAH TSK'NIN ENVANTERİNE GEÇECEK'
"Fırat Kalkanı harekatı'nda da aynı tecrübeyi yaşadık. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Afrin harekatı, Astana sürecini sağlamlaştıracak, Türkiye'yi dostlarıyla daha da yakınlaştıracak ve özellikle Recep Tayyip Erdoğan yönetimi ile Suriye arasındaki iklimi de yumuşatacaktır. Süreç, kaçınılmaz olarak bunu zorlayacaktır. Devlet ve milletçe bütün vatan güçlerini, bütün siyasal partileri, sendikaları ve demokratik kitle örgütlerini, vatan savaşında birliğe çağırıyoruz. Zafer, Türk ordusunun ve Türk milletinin olacaktır. Buradan tüm dünya kamuoyuna sesleniyoruz. ABD'nin PYD'ye gönderdiği 4900 tır silah Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine geçecektir."
Türkiye, YPG'yi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak görüyor ve bu yapıyla ilişkili DSG gibi örgütlerin de 'terör örgütü' olarak kabul edilmesini istiyor. Ancak, Başta ABD olmak üzere Batılı güçler, Ankara’nın bu görüşünü kabul etmiyor. Ankara, ayrıca YPG'ye silah verilmesine de sert bir şekilde karşı çıkıyor.