2007 yılında AB üyesi olan Bulgaristan, ilk kez AB Konseyi dönem başkanlığını yürütüyor. Ancak Bulgaristan'ın dönem başkanlığını ülkedeki yolsuzluk iddiaları nedeniyle eleştirenler de var. AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, Deutsche Welle Bulgarca departmanı yöneticisi Alexander Andrev'in sorularını yanıtladı.
Bulgaristan, bu görev için olağanüstü donanımlı, hatta hükümet AB Konseyi Dönem Başkanlığı için ayrı bir bakanlık bile kurdu. Bu koltuğun sahibi Bakan Lilyana Pavlova da tıpkı Başbakan Borisov gibi dönem başkanlığına en iyi biçimde hazırlandı. Komisyonumda çok iyi işler çıkaran Mariya Gabriel ile birlikte Bulgaristan, Avrupa'nın ilerlemesine önemli katılar sağlayacak, bundan eminim. Çünkü Bulgaristan, tam da Avrupa için özel önem taşıyan konuları gündemine aldı. Bunlar göç, dijital gündem, Avrupa'nın ortak savunma birliği ve Batı Balkan ülkelerinin geleceği.
'YOLSUZLUKLA MÜCADELE KONUSUNDA BEKLENTİLERİM VAR'
Bulgaristan'ın AB Konseyi dönem başkanlığını devralması, Avrupa basınının bir kısmınca çok eleştirildi. Bu eleştirilerde sürekli "AB'nin en yoksul ülkesi" ve "AB'de en fazla yolsuzluk yapılan ülke" gibi iki nokta öne çıktı. Sizce Bulgaristan bu olumsuz bakış açısını hak ediyor mu?
Bununla birlikte Bulgaristan AB yanlısı ülkelerden biri. Ve ülkede, sorunları sahiplenmek ve ortak çözümler üretmek konusunda bir irade ve enerji var. O nedenle sadece AB dönem başkanlığı açısından değil, yolsuzlukla mücadele konusunda da Bulgaristan'dan çok pozitif beklentilerim var. Bulgaristan ile bu kapsamda İşbirliği ve Denetleme Mekanizması'nda sıkı bir çalışma içerisindeyiz ve yolsuzlukla mücadeledeki ilerlemeleri yakından takip ediyoruz."
'BULGAR HÜKÜMETİNE TEŞEKKÜR BORÇLUYUZ'
Sofya yönetimi, Batı Balkan ülkelerinin AB'ye yakınlaşmasını kendine öncelikli görev olarak seçti. Peki, siz Balkan ülkelerinin üyelik perspektifini nasıl değerlendiriyorsunuz?
'AB'YE YENİDEN YAKINLAŞMAK TÜRKİYE'NİN ELİNDE'
Bulgaristan, dönem başkanlığı sırasında AB ile Ankara arasındaki iletişimde özel bir rol üstlenecek mi?