Dilekçede, Cem Yılmaz'ın aynı diğer filmlerinde olduğu gibi çocuk ve gençleri tütün dolayısıyla bonzai, uyuşturucu ve gazlı içecekler, fast food ile şiddet gibi diğer bağımlılıklara özendirdiği, bunun da planlı ve sistematik bir uygulama olduğu öne sürüldü.
'ERDOĞAN VE HÜKÜMETİNİN ALDIĞI KARARLARA RAĞMEN…'
Bağımlılıkların artmasında en büyük rolün, yasa boşluklarından yararlanan, menfaat karşılığı sinema ve sosyal medyadan istifade eden Cem Yılmaz gibi şöhretli, gençlerin örnek aldığı insanların ısrarlı ve planlı algı yönetimi uygulaması olduğu öne sürülen dilekçede, "Örneğin 'Pek Yakında' filminde Cem Yılmaz elinde sigara ile hastaneye girmekte. Bu filmde ise uçağa girmektedir. Amaç hep aynı; 'yasaları çiğnetmek'" denildi.
Bu tür eylemlerin sigara firmalarının gizli reklam araçlarından olduğuna yönelik duyum alan Sarıay Derneği'ne film hakkında iki gündür çok sayıda telefon geldiği ve halkın bir bölümünün artık gerçekleri anlamaya başladığı vurgulanan dilekçede, yüksek miktarda ceza verilmediği veya denetimsiz bırakıldığı takdirde bu tür olayların tekerrür ettiği ve edeceğinin herkesçe bilindiği aktarıldı.
'CEZALAR EN AZAMİ HADDİNDEN VERİLMELİ'
Sigaranın işlev olarak diğer uyarıcı ve uyuşturucu maddelerden hiçbir farkının olmadığı da önü sürülen dilekçede, Yılmaz'ın, ilgili yasalar çerçevesinde toplumsal, zihinsel ve bedensel yapıyı yıkmak suçlarından yargılanması talep edildi.
Prof. Dr. Kural, Yılmaz hakkında 'Pek Yakında' filmiyle ilgili de "uyarıcı madde kullanılmasını alenen özendirdiği" iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuştu.