Erdoğan'ın açıklamasında öne çıkanlar şöyle:
Dünyanın en iyi üniversitelerinden eğitim görmekle yerli ve milli duruş sahibi olmak, asla birbirinin zıttı değildir. Çünkü asıl mesele, fiziken nerede olduğunuzdan ziyade zihin olarak nerede durduğunuz meselesidir.
Boğaziçi Üniversitesi ülke ve milletin değerlerine yaslanamadığı için uluslarası alanda beklediği yere gelememiştir.
Açık konuşmayı severim. Çünkü kesinlikle gizli hafıza kaydım yoktur. İster yerli ister yabancı ne olursa olsun, ister içeride ister dışarıda açık konuşmak. Bakınız hep söylenir; eğitim-öğretim özgürlüğü, düşünce özgürlüğü, bunlar hep konuşulur. Konuşulması güzel de acaba uygulamaya gelindiği zaman, diyelim ki Boğaziçi Üniversitesi, buradaki hocalarımız, bu işe nereye kadar acaba şöyle pergellerini açıyorlar? Burası çok önemli. Çünkü belli bir fikrin savunucusu olanlara kapıyı aç, belli bir fikrin savunucusu değilse ona kapıyı kapa. Bu mu özgürlük? Çünkü eğitim öğretim kurumlarının bu noktada bir defa kefeni yırtması lazım. Ehliyet liyakat kimdeyse onun girmesi lazım, önünün de kapatılmaması lazım.
'BİR PROFESÖR MÜSVEDDESİ VAR…'
İnsanlığa hizmet etmek yerine zihnini Amerika'da yaşayan şarlatana adayan mankurtlardan bilim adamı olmaz. Her kim, 'İslam terakkiye terstir' diyorsa bilin ki o hikmetten nasibini almamış bir nadandır. Bunların tek gayesi kurdukları tuzaklara çekebildikleri kadar insanı çekebilmektir.
- Rabbimiz bize Kuranı Kerim'de defalarca, 'akletmez misiniz, düşünmez misin' diye buyuruyor. Birisi sadece, 'sen söyleneni yerine getir gerisine karışma' diyorsa orada bir şeytanlık vardır. Pensilvanya olayı böyle değil mi?
- Bir profesör müsveddesi var. 'O bize şah damarından daha yakındır' diyor. Bize şah damarımızdan daha yakın olan sadece Allah'tır. Bu ifade şirktir.
- Uzun süre ilmimize fıtratımıza ters bir dayatmayla karşı karşıyayız. Milletimiz hamdolsun bu çarpıklığın farkına varmıştır. 15 Temmuz direnişi bu sorgulamanın bir neticesidir.