İran’daki gelişmeleri Fars kaynaklarını yakından takip eden Yakın Doğu Haber sitesinin editörü ve Suriye üzerine kitaplarıyla tanınan araştırmacı yazar Alptekin Dursunoğlu ile konuştuk.
‘EKONOMİK PROTESTOLARA İTİRAZ YOKTU, MUHAFAZAKARLAR DEVREDE’
Alptekin Dursunoğlu, İran’daki gösterilerin ekonomik sıkıntılara karşı protestolarla başladığını ve bunlara hükümet de dahil kimsenin itirazının olmadığını belirtti. Dursunoğlu, Meşhed’de başlayan protestolarda muhafazakarların da payı olduğuna dikkat çekerek şu değerlendirmede bulundu:
‘ARAP BAHARI GÖRÜNTÜLERİ OLAYIN ŞEKLİNİ DEĞİŞTİRDİ’
Dursunoğlu, ılımlı ve muhafazakar kanadın arasındaki bilek güreşine de işaret eden protestoların şeklinin değişmesi ve meselenin doğrudan dini lider Ayetullah Hamaney’i hedef alır hale gelmesinin ise olayın çehresini değiştirdiğini vurguladı:
“Hem hükümeti hem de hükümet karşıtı güçleri ve İran dışındaki insanları da kaygılandıran, kimilerini de umutlandıran şey şu oldu: Yıkıp, yakmalar ve ‘Arap baharı’ görüntülerinin olması. Bu durum olayın şeklini değiştirdi. Üçüncü günden sonra ekonomiyle alakalı sloganlar gitti yerine doğrudan İslam Devrimi lideri Hamaney’in kendisini hedef alan, General Kasım Süleymani’nin posterlerini hedef alan saldırılar oldu. Hatta İran bayrağı bile yakıldı. Şimdi bunlar olayın çehresini değiştirdi. Bazı yerlere dini mekanlara, camilere saldırılar oldu.”
‘OLAY ULUSAL GÜVENLİK NOKTASINA GİDİYOR’
İran’daki eylemlere güvenlik güçlerinin soğukkanlı ve olabildiğince hoşgörülü müdahale ettiği ve yetkililerin açıklamalarıyla bu tavrın sürdürüleceğinin işaretinin verildiğini belirten Dursunoğlu, ülke dışındaki odakların gelişmelerle heyecanlanmasına da şu sözlerle dikkat çekti:
‘RUHANİ’NİN DİNİ LİDER SEÇİLMESİ SÖYLEMLERİ GERÇEKÇİ DEĞİL’
Dursunoğlu, İran’da süren protestoların Cumhurbaşkanı Ruhani’nin dini liderlik makamına seçilmesini engellemek gibi bir durumdan kaynaklandığı söylemlerini ise gerçekçi bulmadığını belirterek Şiilik açısından durumu şöyle izah etti:
‘GEZİ’DEKİNİN BENZERİ MEŞRU SEBEPLER’
İran’daki olayların Türkiye’deki Gezi olayları benzeri meşru sebeplerle başlayıp, ulusal güvenlik kaygılarına sebep olacak durumlara yol açacak düzeye geldiğini dile getiren Dursunoğlu, şu değerlendirmede bululundu:
‘GEZİDE HÜKÜMETİN TAVRI İRAN’DA 2009’DA GÜVENLİKÇİ POLİTİKALARLA BENZERDİ’
İran’da 2009 yılındaki olaylarda hâkim olan güvenlikçi politikaların 2013 yılındaki Gezi olaylarında hükümetin tavrına benzediğini belirten Dursunoğlu, şimdiki gösterileri İran güvenlik güçlerinin soğukkanlı bir şekilde izlediğini belirtti:
‘ABD VE İSRAİL VERİLERİ PROPAGANDA YAPMAK İÇİN KULLANIYOR’
Dursunoğlu ABD, İsrail ve resmi açıklama olmasa da Suudi Arabistan basınının olaylara dair verileri propaganda yapmak için kullandığını ve bunların o devletler açısından bakıldığında anlaşılır olduğunu söyledi:
“Trump’a ile İsraillilere göre ve tabii resmi olarak açıklama yapmasa da basın düzeyinde Suudi basınına göre İran kendi halkına harcaması gereken parayı bölgeyi karıştırmak için kullanıyor. Ne yapıyor? Mesela Suriye’ye, Lübnan’a, Filistin’e, Yemen’e harcıyor. Dolayısıyla da halk açlıktan ölüyor. Netanyahu ve Trump’ın tabiriyle, İran halka harcaması gereken parayı terörizme harcıyor. Dolayısıyla da İran halkının ekonomik talepleri, şikayetleri aslında onların dış politikadan duyduğu rahatsızlığın bir ifadesi. Buradan da İran halkı aslında rejim değişikliği istediğini sonucunu çıkarıyorlar. Bu rejim değişikliği ile İran kendisi için kullanması gereken parayı kendisine ayıracak ve onların ifadesiyle teröre örneğin Gazze’ye Filistin’e ya da Hizbullah’a bu paralar aktarılmayacak. Şimdi ABD, Suudi Arabistan ve İsrail açısından bakarsanız bir propaganda yapabilmek için verileri bu şekilde kullanmaları gayet anlaşılabilir bir şey.”
‘İRAN HALKININ DIŞ POLİTİKAYA ÇOK BÜYÜK DESTEĞİ VAR’
Alptekin Dursunoğlu son olarak İran halkının bölgede yaşanan gelişmelerde asıl hedefin kendisi olduğunu düşündüğünü ve Suriye, Irak ve Lübnan gibi ülkelere yardımlar yapan politikaları desteklediğini belirtti: