'TRANSFERDE VETO HAKKI'
Hırvat teknik direktör, transfer çalışmaları hakkında şunları anlattı: "Sportif direktör, kulüp, ben, hepimiz birlikte çalıştık. Onların benim önerilerimi veto etme hakkı olduğu gibi, benim de onları veto etme hakkım vardı. Herkesin onay verdiği oyuncuları transfer ediyorduk. Çok zordu ve ilginç bir tecrübeydi, çünkü kısa süre içinde çok fazla oyuncuyu belirlememiz gerekiyordu."
Tudor, yaz transferinde kadroya katılan isimlerden bazılarının bekledikleri gibi çıkmadığını belirtti: "Transfer edilen oyunculardan 2-3'ü, gerçekten üst düzey oyunculardı. Sonra diğer 3'ü iyi oyunculardı ve kalan kısmı ise bizim bir şeyler beklediğimiz isimlerdi. 10 tane oyuncu getirip, hepsinin takıma iyi uyum sağlamasını bekleyemezsin. Biri gidip onları diğer liglerde izliyor ve sonra onları kendi ligimize, tamamen farklı bir ortama getiriyoruz. Bazıları Süper Lig'e uymuyor, bazıları Galatasaray'da oynamayı kaldıramıyor.''
'TAKIM YARATMAK ZAMAN İSTER'
Hırvat teknik direktör, ''Dünyanın kalitesini kabul ettiği sportif direktör olan Monchi bile, aldığı tüm oyunculardan başarı elde edemez. Bir takım yaratmak süreç ister. Devre arasında 2-3 oyuncu daha almayı planlıyordum ve sonra Şampiyonlar Ligi'ne katılırsak, yaz aylarında 2-3 oyuncu daha alacaktık. Futbolda işler böyle ilerler, sadece bir dönemde bir takım yaratamazsın" değerlendirmesini yaptı.
Hırvat hoca, ligin ilk bölümünü şöyle anlattı: "Ligin ilk haftalarında iyi çalıştık, bir oyun modeli bulduk ve dürüst olmak gerekirse, iyi bir fikstür bulduk ki, hiç derbi maçımız yoktu. Böylece harika bir seri yaptık ve 8 puanlık bir avantaj yakaladık. Kulüpteki, medyadaki, taraftarlar arasında olaşan coşkuyu tahmin edemezsiniz. Şampiyonluk kazanılmıştı bile, artık sadece rekorlardan bahsediliyordu. Büyük bir çılgınlık yaşandığını tecrübe ettim, 20 milyon taraftar kendinden geçmiş haldeydi" diye konuştu.
'200 TARAFTAR TESİSLERİ SARINCA'
Medipol Başakşehir' 5-1'lik yenilgide yaşananları "Sonra Başakşehir'e de bir maç kaybettik. Otobüsle tesislere geri dönüyorduk ve 200 taraftar vardı. Onların mutsuz, sinirli olduğunu gördüm ve bir şeyler söylüyorlardı, ne olduğunu bilmiyorduk. Yardımcılarım bana, benim ayrılığımı istediklerini söylediler. 'Tudor istifa' diyorlardı ve ligde liderdik" diye aktaran Tudor, sonrasını şöyle anlattı:
"Kimse böyle bir duruma düşmezdi, bir şeyler garipti. Hajduk'ta, ardından Juventus'ta oynamış bir oyuncu olarak, birçok krizin içinden geçtim ve çok sinirli oyuncular gördüm. Ama böyle durumlarda hiçbir zaman hedef sadece bir adam olmazdı, burada hoca hedefti. Oyuncuların adı bile geçmiyordu. Bunun hakkında düşündüm ve taraftarların arasında Terim posterlerini görünce şaşkınlığa uğradım. Tesislere de Terim posterleri yapıştırmışlardı."
'O ZAMAN HİÇBİR ŞEY ANLAMADIM, ŞİMDİ HER ŞEY ÇOK NET'
Ayrılış süreci ve Fatih Terim tezahüratlarıyla ilgili görüşü istenen Tudor, "Şu anda o gece hakkında düşünüyorum ve her şey bana daha açık geliyor. O anda benim için hiçbir şey anlaşılır değildi, ancak şu anda her şey benim için oldukça açık ve net. Fakat Fatih Terim hakkında yorum yapmak istemiyorum" dedi.
"Başkan ayrılırken sana ne dedi" sorusunu "Ayrıldıktan sonra, başkan, bana, hiç olmayacak bir şey söyledi: 'Burası Türkiye, burada bunlar olabiliyor.' Tek söyleyeceğim şey bu. 'Kendisinin ve tüm yönetimin büyük bir baskı altında yaşadığını ve başka seçeneği olmadığını' söyledi'' diye yanıtladı.
'BEŞİKTAŞ VE FENERBAHÇE'DE DE DURUM AYNI'
"İstanbul'da fantastik hatıralar yaşadım, çünkü Galatasaray'da çalışmaktan gerçekten zevk aldım. Her adımda kulübü ve arkasında niye 20 milyon taraftar olduğunu açıkça gördüm. Kulüpte harika insanlar var. Harika iş arkadaşlarım oldu, ancak başkanın da iyi bir yanı vardı'' diye devam eden Tudor, ''Tek diyeceğim, futbol ciddi bir iştir ve bir denge olmadan yaşayamazsın. Bir maç kaybediyorsun ve reaksiyon ise 3 maç üst üste kaybetmişsin gibi oluyor. Kulüpte bir anda bu kadar negatif enerji yaratılması inanılmaz. Bu kulübün içindeki insanlara da yansıdı. Sorun şu ki, eğer mantıklı düşünemezsen, gerçekçi değerlendirmelerin olmazsa, bir mağlubiyet geldiğinde bazı filmlerde olduğu gibi raydan çıkarsın'' eleştirisini yaptı. ''Bana Beşiktaş ve Fenerbahçe'de de aynı şeylerin olduğunu söylediler'' diye ekledi.