Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, CHP'li 119 milletvekili, 2911 sayılı Kanun'un bazı maddelerinin iptali istemiyle AYM'ye başvurdu.
Anayasa Mahkemesi, başvuruyu esastan görüşerek karara bağladı. Yüksek Mahkeme, söz konusu kanunda yer alan "toplantı ve yürüyüşlerin güneş batmadan bitirilmesi, genel yollarda yapılamaması ve vatandaşların günlük yaşamını zorlaştırmaması" hükümlerini iptal etti. Kararda, Anayasa'nın 34. maddesinde, "Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir" ifadesinin yer aldığı hatırlatıldı.
'ŞİDDET İÇERMEDİĞİ MÜDDETÇE DEMOKRASİNİN GEREĞİDİR'
Gösteri ve toplantı yürüyüşünün düzenlendiği mekanın, açıklanan düşüncenin muhataplarına ulaşabilmesi ve tesir oluşturabilmesi bakımından önemli olduğuna işaret edilen kararda, toplantı ve gösteri yürüyüşü yapılabilecek alanların, mahallin en büyük mülki amirince belirlenen yer ve güzergahla sınırlandırılmasının, bireylerin toplantı ve gösteri yürüyüşünün yapılacağı mekanı seçme hakkına müdahale teşkil ettiği vurgulandı.
'FARKLI YER VE GÜZERGAHLAR BELİRLENEBİLİR'
Toplantı ve gösteri yürüyüşü güzergahının, bireylerin mekan seçme konusundaki tercih hakkını aşırı biçimde kısıtlayacak, toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılımı caydırıcı hale getirecek veya bu hakkın kullanımını zedeleyecek şekilde belirlenmesi durumunda, buna dair idari kararın, idari yargı yerlerince denetlenerek gerekirse iptal edilebileceğine işaret edilen kararda, "Toplantı ve gösteri yürüyüşü yer ve güzergahını belirleme yetkisinin mülki amire tanınması suretiyle toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına yapılan müdahale ölçüsüz değildir." ifadesi kullanıldı.
GÜNEŞ BATTIKTAN SONRAKİ TOPLANTILAR
Kamu düzeni bakımından tehdit oluşturmayan ve barışçıl niteliğini koruyan toplantıların, sırf güneşin batışından sonraki döneme sarkmış olması nedeniyle dağılmasının demokratik bir toplumda gerekli olduğunun söylenemeyeceği ifade edilen kararda, şunlar kaydedildi:
"Güneş batmadan önce dağılacak" hükmünün iptali, karar Resmi Gazete'de yayımlandıktan 9 ay sonra yürürlüğe girecek.
SES VE GÖRÜNTÜ ALINMASI
Kanunun, 'toplantıların 48 saat öncesinden idareye bildirilmesi' şartını da değerlendiren Yüksek Mahkeme, kamu otoritelerinin alması gereken tedbirlerin mahiyeti göz önüne alındığında, 48 saatlik süreyi makul kabul ederek, kamu yararı ile bireysel yarar arasındaki dengenin gözetildiğine hükmetti.
Dava dilekçesinde, "Katılımcıların ses ve görüntülerinin kolluk tarafından kaydedilmesinin, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına müdahale olduğu" iddiasını da söz konusu kanun yönünden inceleyen Mahkeme, "Ses ve görüntü kaydının, suç delillerinin tespiti ve suçluların cezalandırılması bakımından sağlayacağı yararlar dikkate alındığında, toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılım bakımından bireyler üzerinde yaratacağı sınırlı etkinin ihmal edilebilir olduğu" sonucuna vardı.