'ÜLKÜCÜLER OLARAK O DÖNEM ÇOK TEPKİ GÖSTERMEDİK'
12 Eylül askeri darbesinden sonra 9. Kolordu Askeri Cezaevi'nde tutuklu bulunan ve yaklaşık 1 yıl tek tip kıyafet giyen Kaya, yaşadıklarını şu ifadelerle anlattı:
“Bireysel olarak bunu yaşamış tecrübe etmiş bir kişinin duygu ve düşünceleri olarak ifade edeyim. Biz ülkücüler olarak o dönem tek tip kıyafete ilk başta büyük tepki göstermedik. Ama tek tip elbiseyi ilk giydiğimiz zaman yarattığı psikoloji çok derin oldu. Kendi ölçümüzde bir direncimiz, direnişimiz vardı. Cezaevi uygulamaları, sorgulama sırasına işkencelere karşı belli ölçülerde bir direniş sürecinden gelmiştik. Ama o elbiseyi giydiğim zaman tüm bedenimi sanki teslim alınmış gibi bir duygu kapladı.”
'12 EYLÜL'E DÖNÜŞ'
“Getirilen tek tip elbise yeniden 12 Eylül uygulamalarına dönüş. Bununla asıl yapılmak istenen hem cezaevinde yatan insanları hem de toplumu teslim almak. Zaten dışarıda topluma bir deli gömleği giydirilmiş. Cezaevlerinde de bunun en sert uygulamalarını yaparak, tek tip kıyafetle insanları kişiliksizleştirmek, kendi bedenine, düşüncesine, inancına yabancılaştırmak amacı güdülüyor. Bir işkence yöntemi olarak kendinize yabancılaştırmak, sizi teslim almak hedefleniyor. Cezaevi üzerinden de topluma ders verilmek isteniyor, 'Bakın bunlardan ibret alın aklınızı başınıza toplayın' mesajıdır bu."
'TOPLUM, İSTİSMARCILARA TEK TİP İSTEMİYOR MU?'
Masuniyet karinesine de dikkat çeken Kaya, “Ceza almamış bir kişiye nasıl suçlu gibi davranılabilir?” diye sordu.
Kaya, tek tip kıyafetle ilgili sınırlamayı da eleştirerek şunları söyledi; “KHK’lardan anladığım kadarıyla terör ve darbe suçluları tek tip kıyafet giyecek. Bu küçük yaşta çocuklara istismar suçu işleyenlere uygulanmayacak. Tek tip kıyafeti savunurken, 'Bunu toplum istiyor' diyorlar. Peki toplum diğerini istemiyor mu?”
Kaya, son çıkan 2 KHK’larla ilgili de “Bir süredir anayasa ve hukuk devleti olmaktan hızla uzaklaşıyorduk. Yeni 2 KHK, anayasanın üstünlüğü, hukuk devleti anlayışının konulduğu tabuta son bir çivi çakmak anlamına geliyor” değerlendirmesi yaptı ve şöyle devam etti:
“Hukuk askıya alınmış. Dolayısıyla içerik tartışmasının anlamı yok. Bu KHK’ların kendisi ne kadar hukuka uygun ki biz içeriklerinin hukuka uygunluklarını tartışalım. OHAL şartlarında Türkiye’de hukuk askıya alınmıştır. Sözde bir anayasa var ama bizzat anayasa ona uymakla yükümlü olanlarca her gün ihlal ediliyor.”