Konuşmasında "İslam dünyasının birliğine ihtiyacımız olduğu şu günlerde, coğrafyamızın her köşesinde farklı isimler altında ortaya çıkan terör tehditlerine karşı dikkatli olmalıyız" diyen Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu: "Terörizmin, İslam dünyasının güçlenmesini istemeyen çevreler tarafından desteklendiğini üzüntüyle görüyoruz. Biz, terörizmin, uluslararası ilişkilerde bir terbiye aracı, bir müdahale vesilesi haline getirilmesine kesinlikle karşıyız. Terör örgütlerinin iyisi kötüsü yoktur, hepsi de insanlığın ortak düşmanıdır. Kendi çıkarları için terörizmi destekleyenlerin, eninde sonunda teröristlerin hedefi haline geldiklerini gördük, görüyoruz. Terörizmle mücadelede başarının, ancak uluslararası düzeyde müşterek ve samimi çabalarla, çifte standarttan vazgeçilerek sağlanacağına inanıyoruz. Bunu her fırsatta anlatmayı sürdüreceğim, sürdüreceğiz."
'KİMSE BİZDEN SESSİZ KALMAMIZI BEKLEMESİN'
Zorbaya, zorbalığa, haksızlığa ve haksızlık edene karşı olduklarının altını çizen Erdoğan, "Bu duruşumuz için şayet bir bedel ödememiz gerekiyorsa, onu da ödemeye hazırız" dedi. Haksızlığın, adaletsizliğin ve sağduyudan yoksun kararların sonunun hüsran olduğuna dikkati çeken Erdoğan, bunun son örneğinin, Kudüs'le ilgili gelişmelerde yaşandığını söyledi.
'TRUMP KENDİ KENDİNE BU KARARI VERDİ'
Kudüs'ün, Müslümanların ilk kıblesi olması sebebiyle söz haklarının bulunduğuna işaret eden Erdoğan, "Aynı şekilde Kudüs'te bir diğer taraftan Hristiyanların söz hakkı var. Beyefendi bunlara sordu mu? Hayır, sormadı. Kararı kendisi verdi. Peki ne oldu?" diye konuştu.
'TELEFONLARLA HER TARAFI ARADILAR TEHDİT ETTİLER'
'KARDEŞİM EL BEŞİR'E TEŞEKKÜR EDİYORUM'
'SAYIN TRUMP SEN BUNLARI GÖRMEDİN Mİ YA? BEN TAYYİP ERDOĞAN OLARAK GÖRDÜM'
Erdoğan, Türkiye ve Sudan'ın, Müslümanların tüm meseleleri gibi, Filistin ve Kudüs konusunu da sonuna kadar takip etmekte kararlı olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu: "Bütün bu olay cereyan ederken düşünebiliyor musunuz, down sendromlu 28-29 yaşındaki Muhammed'i, İsrail'in askerleri ne yapıyor? Tartaklıyor. Bu down sendromlu bir genç. Ya utanmaz mısınız siz, sıkılmaz mısınız? Bunu nasıl yaparsınız? 15 yaşındaki bir gencin gözlerini bağlamak suretiyle silah dipçikleriyle onu tartaklayıp döverek 20 tane asker, polis, hep birlikte böyle bir genci sürüklüyorlar. Sayın Trump, sen bunları görmedin mi ya? Ben Tayyip Erdoğan olarak gördüm. Senin imkanların daha fazla. Sen rahatlıkla bunları görmüşsündür. Ya 15 yaşındaki o gence acımadın mı? Sen de evlat sahibisin, ben de evlat sahibiyim. Ben nasıl acıyorsam, senin de acıman lazım ama bu, başka bir duygu. Ve bir anne kızını, yavrucağını, kucağına sarılmış, merdivenlerde onunla beraber yürürken ona da aynı şeyi yapıyorlar. Geliyorlar, tekme tokat silahla vuruyorlar. Bütün dünya bunu televizyonlarda izledi mi? İzledi. Peki değişen bir şey oldu mu? Olmadı. Sabır. Temenni ederiz ki olur ama biz dik duracağız. Dik duracağız, dikleşmeyeceğiz. Yolumuza da aynı kararlılıkla devam edeceğiz."