Suriye'deki iç savaş başladığından bu yana Türkiye'de iç siyasetin en önemli konularından biri de dış politikadaki hamleler oldu. Kimi zaman Suriye merkezi yönetimiyle, kimi zaman küresel aktörler Rusya ve ABD'yle sürtüşmeler, Avrupa Birliği üyesi ülkelerle karşılıklı restleşmeler yaşandı.
Muhalefet, dış politikadaki gelişmelerin içeride siyasete malzeme yapıldığı eleştirisi yaparken, yurt dışında yaşanan her gerginliğin, ülkeye özellikle ekonomik olarak olumsuz anlamda geri dönüşü olduğunu savunuyor. İktidar ise 'başı dik, boyun eğmeyen' bir politika izlediklerini belirtiyor.
'ESKİ USULLE DIŞ POLİTİKA KURMAKTA FAYDA VAR'
RS FM'de yayınlanan Yavuz Oğhan'dan Bidebunudinle programında konuşan eski Erbil Başkonsolosu Aydın Selcen, uzman gözüyle Türkiye'nin dış politikasını değerlendirdi. Selcen'in dış politikaya ilişkin önerileri şöyle:
"Biraz durmak lazım, biraz sakin olmamız lazım. Bütün küresel sorunları biz çözecek değiliz. Bölgesel konularda hep inisiyatif kullanarak önde koşmak gibi bir derdimiz yok. Biraz ulusal çıkarlarımızı ön plana çıkararak biraz eski usulle dış politika kurmakta fayda var.
'YUMUŞAK GÜCÜ ÖN PLANA ÇIKARAN BİR DÖNEME İHTİYACIMIZ VAR'
Seçmene son 10 yılda, başı dik yürüyen, sözü dinlenen ülke tatlı geldi. Ama biz bu itibarı barışı kurmada da arayabiliriz. Biraz soluklanıp, geri çekilip, medyada dolaşıma sokulan 'Ümmetin lideri, cihan lideri' gibi söylemlerden uzak durup, biraz daha soğukkanlı, biraz daha içe kapanık, öbür taraftan da yumuşak gücü ön plana çıkaran bir döneme ihtiyacımız var."