ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Herbert Raymond McMaster ve ekibinin üzerine aylardır mesai yaptığı Ulusal Güvenlik Stratejisi’nde Katar-Müslüman Kardeşler çizgisine yönelik mücadelenin sertleşeceğine yönelik önemli ipuçları olması bekleniyor. ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley’nin geçen hafta içinde füze parçaları önündeki şovuyla dünyadaki baş terörizm sponsoru olarak lanse ettiği İran’a karşı uluslararası koalisyon arayışı da yeni Ulusal Güvenlik Stratejisi’nin bir başka ayağı olacak. Sadece bu iki gelişme üzerinden dahi zaten aylardır yüksek gerilim hattında giden Ankara-Washington ilişkilerinde ortak paydanın gittikçe daha da azalacağını kestirmek zor değil.
Trump’ın Beyaz Saray’ı içinde nüfuz kavgaları içinde kâh yıldızı yükselen kâh kapının önüne konacağı söylenen Ulusal Güvenlik Danışmanı McMaster, her şeye rağmen Türkiye politikası söz konusu olduğunda sözü geçen bir isim. Beyaz Saray içindeki en büyük müttefiki olan yardımcısı Fiona Hill, Türkiye dosyasını bizzat yönetiyor. Bu ikilinin ABD Başkanı Donald Trump’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmelerde verdiği spontane sözlerden hiç haz etmediği de biliniyor. Son örnek iki lider arasında 24 Kasım’da gerçekleşen telefon görüşmesinde Trump’ın Erdoğan’ın YPG sitemi karşısında “Artık onlara silah göndermeyeceğiz” deyivermiş olması. Trump’ın bu sözlerinin sadece Pentagon’da değil Beyaz Saray’daki Ulusal Güvenlik Konseyi için bile belli ölçüde sürpriz olduğu belirtiliyor.
McMaster’ın, “Radikal İslamcı ideolojinin yardım kuruluşları, medreseler ve dernekler aracılığıyla nasıl ilerletildiğini yeterince dikkate almadık. Suudi Arabistan’ın yıllar önce bu kuruluşlara desteği vardı ama bugün bu ideolojinin ana destekçileri Katar ve Türkiye” sözlerine geri dönersek, bu tür ifadelerin ilk olmadığını hatırlamakta fayda var. Geçen haziranda ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu’ndaki bir konuşmasında Müslüman Kardeşler’in bazı unsurlarının hükümetlerin parçası haline geldiklerini söylerken Türkiye ve Bahreyn’e işaret etmişti. Trump’ın aşırı sağcı eski baş stratejisti Stephen Bannon ekimde El Awsat gazetesine verdiği demeçte, “Türkiye bizim için İran’dan daha büyük tehlike” demişti. McMaster, Londra merkezli düşünce kuruluşu Policy Exchange’deki 12 Aralık tarihli konuşmasında çıtayı daha da yükselterek doğrudan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ismini telaffuz etmekte bir beis görmedi. Dahası McMaster, Türkiye’nin Batı ile büyüyen sorunlarının büyük ölçüde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mensubu olduğu Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yükselişinden kaynaklandığını ileri sürdü.