Mete Yarar, gerçekleşen toplantının acil alınmış bir karar olmadığını, daha önce planlanmış bir toplantı olduğunu belirtti.
Yarar'a göre, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Herbert Raymon McMaster'ın ‘Türkiye ve Katar'ın radikal ideolojilerin yeni sponsorları olduğu' yönündeki açıklaması, yapılan üçlü zirveyi ‘boşa düşürdü'.
Yarar, şöyle devam etti: "Bir tarafta Beyaz Saray, ‘Türkiye ile beraber terörle mücadelede ortak operasyon yapacağız' diyor. Bir tarafta ulusal güvenlik danışmanı Katar ve Türkiye'yi radikal unsurlara maddi yardım ettiğini söylüyor. Diğer tarafta terörle mücadele anlamında bu işle uğraşan iki komutan Türkiye'ye toplantıya geliyor. Bırakın askeri danışmanı, normal bir danışman olsanız bile bunun içinden nasıl çıkacaksınız?"
‘DAEŞ İLE MÜCADELE EDEN KOALİSYONUNUN DAĞILMASI GEREKİYOR'
Mete Yarar, "Irak, ‘Biz DAEŞ ile mücadeleyi bitirdik. Şu anda Irak'ta bir DAEŞ unsuru kalmadı' dedi. Arkasından Rusya, ‘Suriye'de DAEŞ ile mücadele bitmiştir. O yüzden ben askerlerimi çekiyorum' dedi. Aslında bugün itibarıyla baktığınızda DAEŞ ile mücadele eden koalisyonunun dağılması gerekiyor" dedi.
‘DAEŞ YER ALTINA ÇEKİLDİ'
"DAEŞ denilen örgüt maddenin hallerine benziyor" diyen Yarar, "DAEŞ, bazen görünür hale geliyor, bazen akıcı hale geliyor, bazen de göremediğimiz ama hissettiğimiz bir formata dönüyor. Özellikle Suriye ve Irak anlamında DAEŞ yer altına çekildi. DAEŞ'i biz birkaç ay sonra Irak'ta ya da Suriye'de yapacağı büyük bir eylemle göreceğiz. DAEŞ'i Afganistan'da, Lübnan'da, Sina'da göreceğiz. Avrupa'da yapacağı terör eylemlerinde göreceğiz. Kendi formatını yaratmış, istihbarat desteği olan bir terör örgütünden bahsediyoruz" ifadelerini kullandı.