3. çeyrek büyüme rakamlarını değerlendiren Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, "Beklentimiz 10-10.5 bandındaydı. Piyasanın beklentisi 9 civarındaydı. Ülkemiz açısından memnuniyet verici sonuç ortaya çıktı. Önemli hususlardan biri sanayi üretimindeki önemli artış, demek ki sanayideki çarklar işliyor… Yatrırımlarda da artış söz konusu, 2018 yılında yatırımların daha da iyi noktaya geleceğini düşünüyorum. Gelecek yıl da bu büyümemiz sürecek" diye konuştu.
NTV'nin sorularını yanıtlayan Elvan'ın açıklamaları şöyle:
- (Bu yılın sonunda teşviklerin bitmesinin büyümedeki etkisi) Teşviklerin olduğu 3 kalem mobilya, konut ve beyaz eşyada artış görüldü 3. çeyrekte ama bu alanlar dışında da artışlar var. Ham çelik üretimi yüzde 18 artmış örneğin. Sadece bu 3 sektöre bağlayıp gelecek yıl için kötü netice düşüncesi doğru değil. İstihdama yönelik teşviklerimzi gözden geçiriyoruz, gelecek yıl da teşvikler olacak. Orta vadeli programımızdan sapmadan tedbirleri alamaya devam edeceğiz.
'YÜZDE 7'NİN ÜZERİNDE BİR BÜYÜME GÖSTERECEĞİMİZE İNANIYORUM'
(Finans sektöründeki büyümede eksi rakam var, daralma mevcut…) Bunun iki nedeni var. 2016'nın 3. çeyreğinde zorunlu trafik sigortalarındaki artış ve sonraki düzenleme ile düşüş. Birinci temel neden bu artış. Diğer etken de, geçen yıl mevduat-kredi faizi arasındaki makas daha fazlaydı bu yıl daralmış durumda.
(2017 büyüme tahminiz?) 4. çeyrekteki göstergeler iyi gidiyor, ihracat iyi gidiyor. Yüzde 7'nin üzerinde bir büyüme göstereceğimize inanıyorum.
'İŞ GÜCÜNE KATILIM ORANINDA REKOR DÜZEYE ULAŞTIK'
(İşsizlik rakamları yüzde 10'un üzerinde, ne zaman yüzde 10'un altına ineriz?) İstihdam oluşturma konusunda başarılıyız. Genç ve dimanik bir nufusumuz var. Eğer ekonomi canlıysa, geleceğe yönelik beklentileri olumluysa, o zaman iş gücüne katılım oranında ciddi artışlar olduğunu görüyorsunuz. Şu anda biz iş gücüne katılım oranında yüzde 53.7'yle rekor düzeye ulaştık…
- Biz istihadama yönelik, büyümeye yönelik bir strateji belirledik. 'Bu tür tedbir almak istemiyoruz' diyebilirdik, o zaman birçok firmamız batacaktı. Kredi Garanti Fonu ve ilave istihdam teşvikleri gibi mekanizmalarla iş dünyasını canlı ve ayakta tuttuk. Ve bu nedenle büyük ihtimalle bu yıl ihracat rekoru kıracağız…
'İŞSİZLİĞİ TEK HANEYE İNDİRMEK BİRAZ SÜRE ALACAK'
İşsizlik oranlarını aşağıya çekmeye devam edeceğiz ama tek haneye indirmek belki biraz süre alacak. Orta vadeli programımızın sonunda tek haneli rakama inmiş olacağız, daha erken de inebiliriz, gayretimiz çok. Ancak iş gücüne katılım oranının bu hızla devam etmesi işsizlik oranının aşağıya inmesinin ağır gitmesine neden oluyor.
'MERKEZ BANKASI SIKI PARA POLİTİKASINA DEVAM EDECEK'
2016 yılında, özellikle hain darbe girişimi sonrası büyüme ve istihdam odaklı bir yaklaşım benimsedik. Bütçe açığının yüzde 2 olacağını bilerek, kamu maliyesi alamında genişilemeye gittik. Bu kontrol altında yapılan bir politikaydı. Evet bugün enflasyonla mücadele çok önemli ve devam edeceğiz. Burada Merkez Bankası sıkı para politikasına devam edecek. Diğer taraftan kamu maliyesine bakıldığında orta vadeli programda belirttiğimiz bütçe açığı 1.9 ve bu hedeflerle mali disiplinimizi sürdüreceğiz.
Enflasyon artışında 3 temel faktör var. Bunlar kur, petrol fiyatları ve gıda fiyatları… Peki ne olacak? Bu aydan itibaren bir düşüş trendini göreceğiz. Orta vadeli programla uyumlu şekilde ilerleyeceğiz ve aksaklık görürsek gerekli müdahaleyi yapacağız. Merkez Bankası da, bir sapma söz konusu olduğunda kendi enstürmanlarını süratle devreye sokacaktır.
'CARİ DENGEMİZ TAMAMEN KONTROL ALTINDA'
Orta vadeli programda, cari açığı azaltıcı tedbirler ortaya koyduğumuz görülecek… Turizm gelirlerimizin 20 milyar dolar civarında olmasını bekliyorduk, 23 milyar dolar üzerine çıkacağı görülüyor. İhricatımızda, orta vadeli programdaki öngörümüzün 1 milyar dolar üzerine çıkıldı. Büyüme, ithalat, altının getirdiği olusuz etkiler söz konusu. Cari dengemiz tamamen kontrol altında ve açığı aşağıya çekici tedbirleri alıyoruz.
İthal ettiğimiz ürünler var. Bunların bir kısmının teknolojileri bizde var, bir kısmının ise yok. Biz ağırlıklı olarak neleri ithal ediyoruz ve bunların yurt içindeki üretimini nasıl sağlarız. Bunlar, petro kimya, enerji ekipmanları, savunma, bilgi iletişimi teknolojileri, ileri malzeme teknolojileri gibi alanlar. Türkiye'nin ithalatını azaltıcı, içeride üreterek cari açıktaki yapısal sorunları ortadan kaldıracak tedbirleri alıyoruz. Bunun yansımaları 3-5 ayda ortaya çıkmaz ama orta vadede görülecektir ki cari açık ciddi ölçüde azalacak.
'TÜRKİYE'NİN KIRILGAN 5'LİYE ALINMASI ADALETSİZ'
(Türkiye, kırılgan 5'liye girdi. Görüntü-algı nasıl değişir, 2018'de ne yapabiliriz?) Kırılgan 5'li oluşturan ülkeler Türkiye, Arjantin, Mısır, Pakistan ve Katar. Birçok ülkenin göstergesi var elimde; Hindistan, Brezilya, Endonezya, Güney Afrika… Birçok gösterge itibarıyla Türkiye'den çok daha kötü durumdalar. Güney Afrika ve Brezilya'da hemen hemen büyüme yok gibi. İşsizlik rakamları yukarıda. Bütçe açıkları ve borç stokları bizden fazla. Bu oranlara bakıldığında, bizde enflasyon ve cari açık söz konusu. Geçmişte biz cari açıkta yüksek rakamları gördük ve şu anda kontrol altında. Enflasyon inecek. Türkiye'nin kırılgan 5'liye alınmasının adaletsiz olduğunu ve özellikle alındığını düşünüyorum. Bunu hak etmiyoruz. Türkiye'ye yönelik bir başka algı operasyonu olduğu kanaatindeyim.