Meclis'te sohbet toplantısı düzenleyen HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, görevden alınan belediye başkanları, olası Afrin operasyonu, erken seçim, baraj-ittifak tartışmalarına değindi ve 2018 yılı başında yapılacak 3. Olağan Kongre çalışmaları hakkında bilgi verdi.
"İlk DBP'li belediyeler görevden alındı. Buna tepki olmadığı için iktidarın da kendi içinde ‘metal yorgunluğu' diyerek canının istediğini yapma eğilimi rahatça gerçekleşti. Aynı şekilde CHP'ye de bu sürecin gelip dayanmış olması çok net biçimde yerel demokrasinin yok sayıldığını gösteriyor. Bunu ister kriminalize ederek yapın, isterseniz kendi içerinizde gizli ayıklamaları bu şekilde sunmaya kalkın ya da muhalefete ders vermek için araçsallaştırın… Çok net bir fotoğraf var; AKP iktidara geldiğinde seçilmiş valililer vaat ediyordu, şimdi atanan belediye başkanlarıyla Türkiye yönetiliyor. Bizim belediyelerimizle başlayan süreç de asla hendekler bahanesiyle örtülecek bir süreç değildir. Kamuoyu burada manipüle ediliyor. Devletin açıklamalarında da hangi ilçelerde hendek olduğu belli. Bunu görevden alınan belediye başkanlarıyla kıyasladığınızda yapılanın sadece manipülasyon olduğunu görürsünüz. Burada sorun hendek değil sorun çok açık biçimde halkın kendi seçtiğini tanımamadır."
'SURİYE'DEN ESKİYE DÖNECEK OLAN TEK ŞEY TÜRBE'
Suriye'de halkın kendi geleceğiyle ilgili kararları verebileceği bir yönetim modeli içinde herkesin temsil edileceği bir yapı kurulması gerektiğini belirten Bilgen, "Bu dünyanın her yerinde çatışmalı süreçten, iç savaştan çıkışın temel formülüdür. Bu olursa hem toprak bütünlüğü hem demokratikleşme sağlanır. Yoksa toprak bütünlüğü sandığınız şey aslında eski tek tipleştirici Baas rejimi olur" dedi.
'SICAK ÇATIŞMAYA TARAF OLMAK TÜRKİYE İÇ POLİTİKASINI ALTÜST EDER'
‘BAHÇELİ ÇIKMAZINA FORMÜL ARANIYOR'
"Kim kimle ittifak yapmak istiyorsa yapabilir bizim üzerimizden böyle bir argüman oluşturmanın ikna edici tarafı olmaz. Bu başka bir ötekileştirici cephe oluşturma çabasıdır. MHP ne kadar kendisine ihtiyaç olduğunu hissettirmenin başka yöntemlerini bulmalı. Biz kendi rotamızı çizerken kimin nerede olduğuna bakmayız, ilkelerimize bakarız. Bizim açımızdan Türkiye'nin OHAL'den kurtarılması, gelecek seçimlerin en temel ilkesel tercihleri olacaktır. Yeni seçim sistemine göre de biz çok iddialı biçimde seçimlere gireceğiz ve sürpriz yapacağız. OHAL konusunda duyarlı, demokratikleşme konusunda cesur her çabayı diyalog kurulabilecek siyasi dinamikler olarak görürüz."
'OHAL'E KARŞI GÜÇLÜ BİR İRADE ORTAYA KOYULMALI'
"Bizim açımızdan CHP de İyi Parti de Saadet Partisi de AKP içerisinde rahatsız olan çevreler de ‘başka bir buluşma gerçekleşmeli' diyenler de OHAL'e odaklanmalı ve OHAL'e karşı güçlü bir irade ortaya koymalılar. Yoksa ‘Abdestsiz namaz olur mu?' sorusunun cevabı gibi ‘OHAL'de seçim olur mu biz yaptık oldu' noktasına dönüşür iş. Bunun hiçbir şekilde meşrutiyeti olmayacaktır. Bu ortamda meseleyi sadece partilerin bir puan oylarını artırma gibi tartışmak doğru bir tartışma olmaz. ‘Türkiye'yi bu tıkanıklıktan nasıl bir seçim kurtarır'ı tartışmak lazım. Her seçim kurtarmayabilir. Seçime yüklenen rol tam tersine dönebilir eğer bir demokratikleşmeyle seçim planı yapmıyorsanız."
'TÜRKİYE BARAJSIZ BİR SEÇİMİ HAK EDİYOR'
Bilgen erken seçim ihtimaliyle ilgili, "Tarihinden daha önemlisi hangi koşullarda gerçekleşeceğidir. Biz yarın olacak gibi hazır olmak ya da hiç olmayacak gibi bütün toplumsal mücadele alanlarını harekete geçirmek zorundayız" ifadesini kullandı.
HDP'NİN KONGRE HAZIRLIĞI: ÖZELEŞTİRİMİZİ YAPACAĞIZ
"Türkiye HDP'nin iki yıl önce kongre yaptığı dönemde değil. Farklı toplumsal kesimlerle arama toplantıları, yuvarlak masa toplantıları yaparak ‘Nasıl bir HDP' sorusunun yanıtını olgunlaştırmaya çalışacağız. Bölge toplantıları yapacağız. Kongreye gitmeden önce merkezi iki konferans da yaparak bu süreci tamamlayacağız. HDP değişimden kaçacak bir hareket değil. Kendisini yenileme, güncelleme, politik söylemini gözden geçirme ve bu doğrultuda bir örgütlenme biçimi ortaya koymak önemli. Kurulurken ortaya koyulan iddialarla ilgili eksiklerimiz var. Bunlarla ilgili özeleştirilerimizi yapacağız. Yeni düzenlemeler, uygulamalar geliştirmeye çalışacağız. Hem söylem ve politik duruş tartışması hem örgütlenme modelimizle ilgili reforme edilmesi gereken şeyleri tükettikten sonra eş başkanlıklar, Parti Meclisi üyelerinin belirlenmesi konusuna geleceğiz. Daha önceki kongre yöntemleri ile çalışacak, öneriler alacağız. Bu süreçte aday olan her arkadaşımız da iradesini ortaya koyacak. Sonrasında bileşenlerin iradelerinin dikkate alınacağı bir süreç sağlanacak."