MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, TBMM Genel Kurulu'nda Cumhurbaşkanlığı, TBMM Başkanlığı bütçelerinin görüşmelerinde, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin gündeme getirdiği ‘cumhur ittifakı' sistemini milletvekillerine anlattı. Teklifin temel amacının ‘güçlü bir parlamento oluşturmak' olduğunu ifade eden Yalçın, "Zaten, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin hedefinde de ‘kuvvetli bir Meclis' vardır" dedi.
Cumhur ittifakının önceden belirlenmiş iki partinin uzlaşması olarak algılanmaması gerektiğini vurgulayan MHP'li Yalçın, bunun sadece ittifakın çerçevesini çizen bir teklif olduğunu, bütün partiler için de geçerli olduğunu söyledi. Yalçın, "Yasal değişikliklerle bu yol açıldığında; 16 Nisan'da Anayasa değişikliğine karşı birleşen siyasi parti, sivil toplum örgütü ve diğer teşekküllerin de müşterek bir çatı tesis etmeleri mümkün olacaktır" diye konuştu.
‘OY KAYBI, BARAJ ENDİŞESİNDEN KAYNAKLANMIYOR'
MHP'li Semih Yalçın, son günlerde gündeme getirdikleri siyasi partiler arasında seçim ittifakı düşüncesinin ne iktidar partisinin oy kaybından ne de MHP'nin baraj altında kalacağı endişesinden kaynaklanmadığını ifade etti. Yalçın, "Burada asıl olan, yeni sistemde, yani cumhurbaşkanlığı hükûmet modelinde ‘güçlü yürütme' karşısında onu dengeleyen ‘güçlü bir yasama organı'nın oluşturulması, halkın kahir ekseriyetinin de böyle bir oluşuma destek vermesidir. O takdirde ‘cumhur ittifakı'; siyasi partiler kadar cumhurun, yani halkın da ittifakını sağlayan bir adım olacaktır. Bu yolla biz; aslında ittifakı milletle, halkla yapmış olacağız" dedi.
‘KURUMSAL KİMLİKLERİN KORUNMASI ESAS ALINACAK'
"İttifaklar gerçekleştirilerek yapılan seçimde, seçime tek çatı altında girme konusunda uzlaşan partilerin birlikteliğinde, kurumsal kimliklerin korunması esas alınacaktır. Oyların dağılımı partilere münhasır olacak, bu sayede ittifakta yer alan her partiye kendi tabanından veya kendisini seçenlerden gelen oyların miktarı belli olacaktır. Meclis aritmetiğini belirleyecek oy yekûnu ise ittifakın toplam oyu temel alınarak belirlenecektir. Bu sayede hem ittifak bünyesindeki partilerin kurumsal kimlikleri ve tüzel kişilikleri korunmuş hem de konsolide olmuş oyları sandığa yansımış olacaktır. İttifakta yer alan siyasi partiler, parlamentoda kendi oylarıyla grup oluşturabileceklerdir.
‘İTTİFAK GÜÇLER DENGESİNİN TEŞEKKÜLÜNE DE KATKIDA BULUNACAK'
Diğer taraftan genel seçmen kitlesinin çoğunluğunun temayülü en kuvvetli şekilde bir uzlaşma ikliminde toplanmak suretiyle fevkalade verimli bir netice elde edilmiş olacaktır. MHP, ‘cumhur ittifakı'nı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden esinlenerek ve bu sisteme atfen düşünmüş olup cumhurbaşkanlığı seçimlerini de etkilemesini öngörmektedir. Bu nedenle ‘cumhur ittifakı', halkın kahır ekseriyetinin temayülünü bir mıknatıs gibi kendine çekecektir. İttifak güven ve umut vermekle kalmayacak, güçler dengesinin teşekkülüne de katkıda bulunacaktır. Anayasa değişiklik referandumunda yüzde 51.5 olan halk desteğinin daha güçlü konuma gelmesi, destek oranının artması muhtemel bir ittifakla sağlanabilir. İttifakın seçmen ekseriyetinin temayülünü Meclise yansıtması sayesinde ise, ‘kuvvetler dengesine dayalı, istikrarlı bir yönetim yapısı' ortaya çıkacaktır."