10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü programı vesilesiyle düzenlenen programda konuşan Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
- (İTO Başkanı Çağlar'ın vefatı) Sayın Çağlar'a Allah'tan rahmet, ailesi ve yakınlarına,iş dünyasına başsağlığı diliyorum.
- (Türkiye'nin yüzde 11,1 büyümesi) Bu oranla Türkiye, 3. çeyrekte dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi olmuştur. Bu rakamlarla iç ve dış fesat odaklarına en güzel cevabı verdiğimize inanıyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dünya İnsan Hakları Günü Programında Konuşuyor https://t.co/1xHayM7uyh
— T.C.Cumhurbaşkanlığı (@tcbestepe) 11 Aralık 2017
- Kudüs'te sergilenen vandallığın, hoyratlığın ilelebet devam etmesi mümkün değildir.
- İnsan Hakları Günü'nü, dünyanın pek çok yerinde, özellikle Kudüs'te insan haklarının ayaklar altına alındığı bir dönemde anıyoruz.
- Bugün Kudüs'ün sahibi olduklarını sananlar, yarın arkasına saklanacak ağaç bile bulamayacak.
'BİZ BU KARARI TANIMIYORUZ'
ABD, Kudüs kararıyla dökülen kana ortak olmuştur. Biz bu kararı tanımıyoruz, tanımayacağız. Trump'ın açıklaması bizi bağlamaz, Kudüs'ü de bağlamaz. Kudüs'ü Müslümanlara ve diğer dinlerin mensuplarına zindan edenler, ellerine bulaşan kanı asla temizleyemeyeceklerdir. Filistin ve Kudüs meselesi, bir turnusol kağıdıdır. Bu meselede mazlumun yanında olmayanın, küresel barış konusunda söyleyecek sözü olamaz.
'TÜRKİYE'NİN DURUŞU, İNSAN HAKLARI EFSANESİDİR'
- Türkiye'nin Suriye ve Irak'ta yaşanan insani dramlar karşısındaki duruşu başlı başına bir insan hakları efsanesidir.
- Bu ülkeye karşı ihanet içine girmemiş olması şartıyla herkese kapımız açıktır. Açık olmaya devam edecek.
'BİZ BU DÜZENİ KABUL ETMİYORUZ'
- Bunlar bir terör örgütünü, başka bir terör örgütüyle yok etme gafletine düşecek kadar barıştan uzak tiplerdir. İstediği kadar nükleer silahları olsun, güçlü olan haklı olandır. Biz bu düzeni kabul etmiyoruz. Bunun için dünya beşten büyüktür diyerek itirazımızı dile getiriyoruz.
- Eğer dünyada mültecilere sahip çıkma konusunda bir ödül verilecekse, bunu en fazla hak eden ülke Türkiye'dir. Eğer dünyada mültecilere sahip çıkma konusunda bir ödül verilecekse bunu en fazla hak eden ülke Türkiye'dir.