'BU KARAR, İŞGALE ONAY VERMEK DEMEKTİR'
Barış, adalet, hakkaniyet olmadan medeniyet olamayacağını vurgulayan Canikli, konuşmasına şöyle devam etti: "Bugün belki bir takım güçlü araçlara sahipsin, zulüm ediyorsun, işgal ediyor, yakıp yıkıyor, katliam yapıyorsun ama bunun üzerine hiçbir şekilde gelecekle ilgili hayaller kurulamaz. Bu İsrail için de geçerli. O nedenle İsrail hiçbir zaman bu katliam ve zulümler üzerine orada kalıcı bir şekilde medeniyet inşa edemez. Bu kararla bölge ve dünya daha belirsiz bir sürece sokulmuştur. Bu karar hem bölgemizde hem de dünyada çatışmaları daha da körükleyecek, kan ve gözyaşını artıracaktır. Başka hiçbir işe yaramayacaktır. Onun için başta Trump olmak üzere herkesin bu gerçeği görüp bir an önce bu yanlıştan dönmeleri gerekiyor. Adaletli, dengeli, makul, tarihi gerçeklerle örtüşen bir çözümün hayata geçirilmesi gerekiyor. Trump'ın bu kararı aslında işgale onay vermek anlamına gelir. Bugüne kadar İsrail'in yaptığı katliamlara, işgallere, zulme onay vermek anlamına gelir. Siz eğer zalimi ve katili cesaretlendirirseniz orada barış ve huzur olmaz. Özellikle radikal güç ve örgütlerin ortaya çıkması için de son derece uygun zemin oluşturur. Temennimiz bu yanlıştan bir an evvel dönülmesi."
'ABD IRAK'A HUZUR BARIŞ DEMOKRASİ GETİRECEKTİ, 25 YIL GEÇTİ, TARUMAR OLMUŞ ŞEHİRLER KALDI'
Huzur ve barış getirmek için geldikleri Suriye ve Lübnan'da da aynı şeylerin yaşandığını kaydeden Canikli, şöyle devam etti: "Batı medeniyeti ve bugün dünyayı yönetenler, dünyaya huzur ve barış getiremiyorlar. Çünkü adaletli davranmıyorlar. Bu böyle gitmez. Kudüs'teki son gelişmeleri de bu çerçevede değerlendirmek gerekiyor. Çünkü kararı alan aynı egemen devletler. Hep dediler ki, 'Bizim amacımız DEAŞ ile mücadele etmek ve onu sonlandırmak.' Bugün itibariyle bu örgütle mücadele bitti, hatta bugün Irak başbakanı sona erdiğine dair açıklama yaptı. DEAŞ ile mücadele için bu topraklara gelenlerin mücadele bittikten sonra sakinleşmeleri ve bölgeyi terk etmeleri beklenir ancak en ufak bir hareket yok. Demek ki gerçek niyetleri o değildi. DEAŞ diye üretilen terör örgütünün de birtakım projeleri hayata geçirmek için üretilmiş bir piyon olduğunu çok net bir şekilde görüyoruz."