Sülo, DSG'nin, Rakka'da kalan son yabancı IŞİD militanlarıyla savaştığını söylediği günlerde, aslında Rakka'daki tüm IŞİD militanlarının otobüslerle kentten çıkarılmalarını örgütlediğini söyledi.
Sülo anlaşmanın yapıldığı ekim ayı ortasında basına verdiği bilgide 300'den az IŞİD'linin aileleriyle birlikte Rakka'dan ayrılmasına izin verildiğini söylemişti.
'RAKKA'DA ÖLÜMÜNE ÇARPIŞMALARIN DEVAM ETTİĞİ AÇIKLAMASI GAZETECİLERİ UZAK TUTMAK İÇİN UYDURULDU'
Sülo, IŞİD ile mücadele eden uluslararası koalisyondan bir ABD'li yetkilinin, bir DSG komutanıyla yaptığı görüşmede tahliye anlaşmasına onay verdiğini söyledi ancak bu yetkilinin adını açıklamadı.
O dönem yabancı IŞİD militanlarının Rakka'dan ayrılıp ayrılmadığına yönelik çelişkili açıklamalar geliyordu. BBC daha sonra kentten ayrılan IŞİD'li militanların konvoyundaki bir şoförle konuşmuş, şoför BBC'ye açıklamasında silahlı IŞİD militanlarıyla dolu olan 50 kamyon, 13 otobüs ve 100 araçlık konvoyun 7 km uzunluğa eriştiğini iddia etmişti.
'YAKLAŞIK 4000 MİLİTAN VE AİLESİ İÇİN ANLAŞMA YAPILDI'
"Anlaşma 4.000 kadar terörist ve aile üyeleri için yapıldı" diyen Sülo bunlardan sadece 500 kadarının savaşçı olmadığını da sözlerine ekledi.
Kentten ayrılmayı kabul etmeyen militanlarla çatışmaların yaşandığı açıklamasının 'tümüyle tiyatro' olduğunu söyleyen Sülo, bu kişilerin doğuda Deyr ez Zor civarında İŞİD elinde bulunan bölgelere yöneldiklerini söyledi.
Bu bölgede Suriye ordusu ve Devlet Başkanı Beşar Esad'ı destekleyen güçler giderek hakimiyetlerini artırıyorlardı.
"Açıklamalarımız Deyr ez Zor'a gidenleri gizlemek amacıyla yapıldı" diyen Sülo, anlaşmanın Rakka çarpışmalarının bir an önce bitirilmesi ve böylece DSG'nin Deyr ez Zor'a doğru ilerlemesini isteyen ABD'nin onayıyla yapıldığını söyledi.
'GÖRÜŞME ANKARA DIŞINDA GÜVENLİKLİ BİR YERDE YAPILDI'
Güvenlik önlemlerinin kendi emniyeti için alındığını söyleyen Sülo, çocukları Türkiye'de yaşadığı için Türkiye'ye iltica etmesi yönünde baskı gördüğü şeklinde DSG2den gelen iddiaları reddetti.
Suriyeli Türkmen azınlıktan olan Sülo, bu açıklamaları yapma kararının, 'Araplar, Türkmenler ve Süryanilerin aleyhine Kürtlere avantaj sağlayacak biçimde örgütlenmiş olan DSG'nin yapısından duyduğu hayal kırıklığından' kaynaklandığını söyledi.
Sülo, bir başka neden olarak da, düşmanın değil kentin yok edildiği Rakka'nın akıbetini görmek olduğunu belirtti.
'CİLO, ABD'NİN ONAYINI ALMIŞ OLARAK GERİ DÖNDÜ'
Sülo, Rakka hakkındaki görüşmelerin DSG'nin Kürt komutanlarından Şahin Cilo ile IŞİD örgütün bir arabulucusu arasında yapıldığını ve bu kişinin Rakka'daki IŞİD emirinin kayınbiraderi olduğunu söyledi.
Sülo'nun verdiği bilgiye göre bu kişilerin aralarında anlaşmaya varmalarından sonra Cilo, Celabiye köyü yakınında bir ABD askeri üssüne gitti.
Sülo, "(Cilo) teröristlerin Deyr ez Zor'a gönderilmesi konusunda ABD'nin onayını almış olarak geri döndü" dedi.
Koalisyon iki hafta önce yaptığı bir açıklamada, bu görüşmede bir yetkilisinin de hazır bulunduğunu ancak, 'silahlı IŞİD teröristlerinin Rakka'dan ayrılmaları konusundaki açık itirazına rağmen' yapılan anlaşmanın fiilen tarafı olmadığını söylemişti.
ABD, MÜTTEFİKİ TÜRKİYE İLE TERS DÜŞTÜ
Rakka'dan tahliye edilenlerin en son varış noktasının neresi olduğu bilinmiyor.
DSG, IŞİD militanlarının Deyr ez Zor'a gitmek üzere Rakka'dan çıkarıldıkları iddiasını reddediyor. DSG'nin destekçisi olan ABD liderliğindeki koalisyon da 'teröristlerle anlaşma yapmayız' diyor.
Koalisyon yaptığı yazılı açıklamada, "Koalisyon ISIS (IŞİD) ile iş birliği içinde olduğu yolundaki yalan ithamları hangi kaynaktan gelirse gelsin, kesinlikle reddeder" dedi.
Ancak bir Türk güvenlik yetkilisi, Rakka'dan ayrılan IŞİD militanlarının sayısının, doğrulanan sayıdan çok daha fazla olduğunu söyledi.
"ABD'nin ya da koalisyonun Rakka'da şiddetli çarpışmalara girdikleri yolundaki açıklamalar gerçek değildir" diyen yetkili, bu açıklamalarının hedefinin dikkatleri IŞİD üyelerinin bölgeden ayrılmasından uzaklaştırmaya yönelik olduğunu ve bu konuda Türkiye'ye bilgi verilmediğini söyledi.
ABD'nin NATO müttefiki ve koalisyonun üyesi olan Türkiye, Suriyeli Kürtlerin oluşturduğu ve Rakka'da IŞİD'e karşı saldırının başını çeken YPG militanlarına verdiği destek konusunda ABD ile çok ciddi görüş ayrılığı içinde.
Türkiye, YPG'yi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak görüyor ve bu yapıyla ilişkili DSG gibi örgütlerin de 'terör örgütü' olarak kabul edilmesini istiyor. Ancak, Başta ABD olmak üzere Batılı güçler, Ankara’nın bu görüşünü kabul etmiyor. Ankara, ayrıca YPG'ye silah verilmesine de sert bir şekilde karşı çıkıyor.