"Bu şimdiye kadar İsrail-Filistin arasında yıllardan beri devam eden anlaşmazlığın, sorunun çözümünü tamamen sona erdirir. Bu biraz Kuzey Irak yönetiminin referandum ilan etme kararına benziyor. Bütün dünya karşısında, ona rağmen bu referandumu, bu gayrimeşru referandumu ilan ettiler ve sonunda da neler olduğunu hep beraber gördük. BM'nin defalarca alınan kararları var, Filistin için başkenti Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin kurulmasına yönelik, bu kararlar ortadayken… Burayla ilgili üç dinin de hassasiyeti var. İslamiyet, Hristiyanlık ve Musevilik. Her üç semavi din için burası kutsal bir mekan. Dolayısıyla buranın konumuyla, statüsüyle oynamak adeta pimi çekilmiş bir bomba şeklinde bir sonuç doğurur. Neresinden bakarsak bakalım, vahim düşüncedir. Düşüncesi bile vahimdir. Hayata geçirmek demek Ortadoğu'yu, bölgeyi büyük bir felakete sürüklemek demektir."
Güney Kore Başbakanı Lee Nak-Yeon ile görüşmesinin ardından gerçekleştirilen basın toplantısında bu konuda kapsamlı değerlendirmeyi yaptığını dile getiren Yıldırım, ayrıca İslam İşbirliği Teşkilatı dönem başkanı olarak Erdoğan'ın 13 Aralık'ta üye ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarını zirve toplantısı için davet ettiği belirtti.
Dünyada pek çok sorunun bulunduğunu ve öncelikle onların çözülmesi gerektiğini vurgulayan Yıldırım, "Suriye var, Yemen var, Libya var, Irak var, Katar, diğer ülkeler arasında sorunlar var. Bütün bunlar ortadayken bir de daha büyük bir sorunu bölgenin gündemine getirmenin hiç akılla, izanla izahı yoktur" ifadesini kullandı.