‘BAŞIM AĞRIYOR DİYORDU'
Kızılcan, sonrasını ifadesinde şöyle anlattı:
“Gökhan yerden kalktı. Başçavuş başlığı bana verdi. Sürekli ‘Yasak olduğunu bilmiyor musun’ diyordu. Bölüğe doğru yürüdük. Gökhan kafasının sol tarafını okşuyor, ‘Başım ağrıyor’ diyordu. ‘Ne oldu?’ diye sordum. ‘Başçavuş telefonla konuştuğumu görünce kompozitle başıma vurdu’ dedi.”
Kışlada cinayet! Miğferle dayak öldürdü… https://t.co/P4GdfALo7q @ismailsaymaz pic.twitter.com/ZneIrzHzUD
— Hurriyet.com.tr (@Hurriyet) 7 Aralık 2017
KOMUTAN: BİR ŞEYİ YOKTUR, ELİNİ YÜZÜNÜ YIKASIN
Kızılcan’ın anlatımına göre nöbet bitiminde Kılıç, koridorda çömelerek, “Başım ağrıyor, çok kötüyüm” dedi. Kızılcan haber vermek için Hancı’ya gitti. Hancı ise “Bir şeyi yoktur. Elini yüzünü yıkasın. Uyusun” dedi.
54 GÜN KOMADA KALDI
Bursa Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Kılıç’ın beyin kanaması geçirdiği ortaya çıktı. 54 gün komada kalan Kılıç, 29 Kasım’da hayata veda etti. Aynı gün Hancı ‘Ölüme sebebiyet verecek şekilde kasten yaralama’ suçundan tutuklandı.
SADECE SÜRTMÜŞ
Hancı ise ifadesinde özetle “Beni fark edip panikledi. Silahına asılı kompozit başlığını elime almadan, yanından ittirerek sol kulağının üstüne dokundurdum. Kompoziti yerinden çıkarmadan başına doğru sürttüm” dedi. Hancı’nın birkaç ay önce de iki eri sopayla dövdüğü belirtildi.
'OĞLUMUZA ŞEHİTLİK VERİLSİN'
'BEN DAVULLA ZURNAYLA GÖTÜRDÜM, 'ALIN CENAZENİZİ GÖTÜRÜN' DEDİLER
Kılıç, “Ben bayrakla, davulla, zurnayla gönderdim. Ama öldükten sonra ‘Alın cenazenizi, götürün’ dediler. Bu beni çok kırdı. Failin ceza almasını, oğlumun şehitlik mertebesine alınmasını istiyorum” diye konuştu. Eşi Berna Kılıç ise “Hiçbir şeyi acımı hafifletmez. Gökhan’la konuştuğumda bu adamın başka çocukları dövdüğünü anlatıyordu. Bu, o adamın birinci vakası değil. En ağır cezayla cezalandırılsın” dedi.