Kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmesinin yıl dönümünde partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli, "Kadına şiddet otomatiğe bağladı, saldırılar iyi kontrolden çıktı" dedi ve "Kadınların katline nereye kadar seyirci kalınacak?" diye sordu.
Bahçeli'nin açıklamalarından satırbaşları şöyle:
Demokrasinin erdem ve emanetlerine sahip çıkmanın ilk şartı temsil ve katılımın önündeki pürüzleri gidermek, herkesin ülke yönetimine katılmalarını temin etmektir. Kadınların seçme ve seçilme hakkını elde etmeleri uzun ve zorlu bir sürecin sonunda gerçekleşmiştir. Kadın demek insan demektir, insan ise eşrefi mahlukattır. Kadınlar aktif ve fedakarca mücadele ederken demokratik imkanlardan mahrum olmaları akla ziyan bir çarpıklıktır.
#Canlı: #MHP Genel Başkanı #DevletBahçeli, partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuşuyor https://t.co/wev1Bck76j
— AA Canlı (@AACanli) 5 Aralık 2017
Kadının ikinci plana itilmesi insani değerlerin ayağa düşmesi ile bir ve aynı anlama gelecektir. İbn-i Sina'nın ifadesi ile; "Köhne fikirler, paslanmış çivilere benzer. Söküp atmak zordur." Kadın insanlık onurunun simgesidir. Türk kadını üstlendiği milli ve manevi vazicefeleri vecd ile yapmıştır. Kadınlar Avrupa'da cadı diye katledilirken Türk-İslam Medeniyeti gönül sultanı olarak görmüştür. İlk Türk devletlerinde kadın da yer almış, devlet yönetiminde söz sahibi olmuştur. Soylu Türk kadınları hiç aklımızdan çıkmamıştır, çıkmayacaktır.
Türk kadını yuvasının da yurdunun da zarafet ile taçlanmış mimarıdır. Kendini tanımanın marifetlerin marifeti olduğuna inanıyoruz. Tam 83 yıl önce bugün, yani 5 Aralık 1934'te Türk kadını milletvekili seçme ve seçilme hakkını elde etmiştir. Demokrasi kültürümüz daha da genişlemiştir. Türk kadını hak ettiği mevkiye sonunda gelebilmiştir. 1935 genel seçimleri ile 18 kadın TBMM'de yerini almıştır.
ABD'YE TEPKİ: SÖZDE HUKUK SİSTEMİ…
(Rıza Sarraf davasıyla ilgili olarak) Türkiye'yi sanık, şarlatanı tanık yapan; jürisi alık, niyeti tanıdık, iddiaları sarsak olan sözde bir hukuk sistemi, her zaman, her daim ayaklarımızın altındadır, sonuna kadar da nefret ve öfkemizin hışmına uğrayacaktır. ABD'de kurulan tezgahın acentesi, tamamlayıcısı, selam mangası gibi hareket ederek doğruluğu yanlışlığı belli olmayan belgeleri pervasızca sallayanlar, Türkiye'ye karşı yeni bir cephe açmak için kollarını sıvayan namertlerdir.
'SARRAF DAVASINDA TARAFSIZLIK NAMUSSUZLUKTUR'
Karanlık ve kaçak bir şahsın, hain ve casusun itirafları ülke kamuoyunu meşgul etmektedir. Türkiye'den nasıl kaçtığına veya kaçırıldığına dair spekülasyonlar yapılmaktadır. ABD'deki yanlı mahkemelerde Türkiye yargılanmaktadır, buna razı olamayız. Biz demiyoruz ki ortada suç yoktur. Biz demiyoruz ki şarlatan yargılanmasın. Suç nerede işlenmişse hukuki sınırlar orasıdır. Bizim tarafımız Türkiye'dir, tarafsızlık namussuzluktur. Türkiye'nin kaybetmesine oynayanlar, en acı yenilgiyi tadacaklardır. Bunlara merhamet ise maraz doğuracaktır.
'ADİL VE AHLAKİ BİR UZLAŞMA'
- 16 Nisan ile yeni bir hükümet sistemine geçilmiştir. Bu yeni sistemin yasal sütunlarının sağlamlaştırılması adil ve ahlaki bir uzlaşma ile mümkündür. Uyum yasalarının çıkarılması konusunda uzlaşmacı bir tavır takınarak üzerimize düşeni yapacağız. Uzlaşmadan kaçmadık, kaçmayacağız.
'AK PARTİ YÖNETİCİLERİ KORKUYA KAPILMASIN'
Garip ve tahrik edici bir iddia ısıtılıp ısıtılıp servis ediliyor. Partimizle ilgili dedikodu üreten sermayeler, ortalığı karıştırmaya çalışmaktadır. Neymiş, MHP iktidara yön veriyormuş. Altını kalın olarak çiziyor ve sesleniyorum. AK Parti'nin bir kısım yöneticisi ve milletvekili kaygılanmasın, korkuya kapılmasın. Beyhude yere onun bunun tespitlerine aldırmasınlar. Türkiye'yi yöneten Cumhurbaşkanıdır, Başbakandır, Bakanlar Kurulu'dur. MHP yerini yurdunu bilir, bilmeye devam edecektir. Şartlar olgunlaştığında neyin nasıl olacağını herkes görecek ve bizzat şahit olacaktır.
MHP üstlendiği muhalefet görevini 36 milletvekiliyle her mücadeleyi ve fedakarlığı yerine getirmenin amacındadır. Hükümete desteğimiz terörle mücadelenin başarıya ulaşması içindir. Kimse merak etmesin MHP yerinin de yurdunu da bilir.