‘ARTIK TOP BİZE DÜŞTÜ, GÖREV BİZİM OMUZLARIMIZDA ARTIK'
Müftülük personelinin nikah kıymasının kamuoyunda beklenen bir konu olduğunu dile getiren Yılmaz şunları söyledi: "Bazı çevrelerden baskı ve talep vardı. Hükümetimiz de bununla ilgili kanun çıkardı ve ilgili hüküm cumartesi günü yayınlandı. Artık top bize düştü, görev bizim omuzlarımızda artık. Biz de bu yüzden Diyanet İşleri Başkanlığımızın talimatı istikametinde bugün itibarıyla ilçe müftülerini ve bu işi yapacak memurlarımızı buraya davet ettik."
Henüz yetki devri yapılmadığını vurgulayan Yılmaz şöyle konuştu:
"Bizim bu kıydığımız nikahın doğrudan dini nikahla karıştırılmaması gerekiyor. Biz bir medeni nikah kıyacağız. Bu medeni nikah aynı zamanda dini nikah yerine geçer mi? Elbette, orada problem yok zaten. Onun şartları da tamamlandıktan sonra problem yok. Burada nikah kıydıran insanların tekrar belediyeye müracaatla medeni nikah kıydırmalarına gerek yok, hatta dini nikah kıydırmalarına da gerek yok diye düşünüyorum.
‘RESMİ NİKAHLA DİNİ NİKAH ARASINDA ÇOK AZ FARKLAR VARDI'
Resmi nikahla dini nikah arasında çok az farklar vardı. Kişilerin taleplerine göre sonu dua ile bağlanarak, taraflara dua edilmek suretiyle, kullanılan lafızların biraz daha taleplere göre —di'li geçmiş zaman kullanılarak, yani 'kabul ettim, aldım, verdim' şeklindeki —di'li geçmişler olunca-bazen bu konuda hassasiyet gösteren vatandaşlarımız var çünkü-tamamen dini nikahla resmi nikah aynı noktada icra edilmiş gibi olur."
Yılmaz, şu ana kadar negatif tepki almadıklarını da vurgulayıp şu değerlendirmeyi yaptı:
"Diyanete bağlı, camiye, cemaate bağlı insanlar çok memnunlar. Tabii bu olayla ilgili bir karşı duruş var, onu biliyoruz. Biraz da yük paylaşımı olduğunu düşünüyorum. Belediyelerimize ve nüfus idarelerimize bir yük getiriyordu. Şimdi biz bu yükü, evlendirme yükünü onlarla paylaşmış olacağız. Dolayısıyla vatandaşlarımızın daha kolay, daha hızlı şekilde evlenmelerine katkı sağlamış olacağız.
Kişi müracaatında 'Bir de dua olsun' derse, zaten evlendirme memurlarımız da o dua lafızlarını yapıyorlar, 'Allah bir yastıkta kocatsın, Allah huzur versin' diyorlardı. Biz ona belki 1-2 cümle daha ilave ederek, onların taleplerini de yerine getirmiş oluruz.
Böyle bir talepte bulunmayana da illa 'Sizin duanızı da yapalım da dini nikahınız da tamamlanmış olsun' gibi dahlimiz olmaz. Bu gönüllü bir iştir. Resmi olarak, bizim sorumluluğumuzdaki kısmı kanunun bize verdiği yetkiyi, kanunun emrettiği istikamette kullanmaktır."
Yılmaz, Medeni Kanun'da nikahın mabette kılınmasının yasak olduğunu da hatırlatıp şunların altını çizdi: "Müftülüklerimizin çoğunluğunda salon var. Olmayanlar da uygun bir yerde salon tutacaklar, o salonları kullanacaklar. Zaman içinde müftülüklerimizin yanında, civarında salon olmaya ihtiyaç olacak. Külliye olarak yapılmış olan camilerimizde müştemilatlarında ve salonları varsa, o caminin altında, orada kıyılmasında mani yoktur. Sadece resmi nikah kıyacağımız için talep ederse farklı din mensuplarına da kıyılabilir."
İstanbul Nüfus ve Vatandaşlık Müdürü Orhan Ardıç, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nda yapılan değişiklikle il ve ilçe müftülüklerine de evlendirme memurluğu yetkisi verildiğini belirtti.
Kararın Resmi Gazete'de yayımlandığını, yetki devriyle ilgili Bakanlık onayının beklendiğini aktaran Ardıç, "Kamuoyunun bir beklentisiydi. Resmi nikah ve dini nikah kavramının da böylece tartışma olmaktan çıktığını düşünüyorum" dedi.
Ardıç, seminere katılan personele evlenme töreni ve gerekli evrakla ilgili bilgi verdi.
Beyoğlu Nüfus Müdürü Orhan İşgüder de katılımcıların soruları üzerine şu değerlendirmeyi yaptı: "Meşakkatli bir yola gireceğiz. Müftülük olarak yapacağınız resmi nikahlarla ilgili karşınıza farklı dine mensup insanların müracaatları çıkacak. Aslında işin özü, işin sözü burada başlıyor. Özellikle farklı dine mensup insanların da nikah müracaatlarını da mutlaka almalısınız."