Mersinlilerle birlikte olmaktan onur ve gurur duyduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Hakkı, hukuku ve adaleti dünya tarihine yazdık. Herkes bunu çok iyi bilmeli. Hak, hukuk ve adalet hepimizin hakkıdır. Bu hakkı elde edinceye kadar mücadele edeceğiz. İster doğuda, iste batıda, ister güneyde ister kuzeyde ülkenin neresinde olursak olalım el birliğiyle, kadın erkek, yaşlı genç hep birlikte hak, hukuk ve adalet için mücadele edeceğiz." dedi.
'MAN ADASI MI MANDA ADASI MI BİLMİYORUM AMA BİR ŞEYLER VAR ORADA'
'SAVCILIĞA VERECEĞİZ, ARKASINDA DA DURACAĞIZ'
Kılıçdaroğlu, "Sahte diyorlardı hepsi gerçek çıktı" ifadesini kullanarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Efendim 'Savcılığa verin.' Savcılığa vereceğiz arkasında da duracağız. Sonuna kadar takip edeceğiz. Öyle kıvırmak, kaçmak yok. Sonuna kadar götüreceğim bu işi, sonuna kadar. Bankanın dekontuna sahte diyorlar. Banka sahte dekont mu düzenler. Yani özetle şunu çok iyi bilin. Bir şirket var sermayesi 1 sterlin. 1 ortağı var, o kadar. 15 milyon dolar. Bu nasıl ticaret. Nasıl bir ticarettir bu? Böyle bir ticareti ben bilmiyorum. Bu ticareti kim bilir? Ancak üç kağıtçılar bilir. Normal vatandaş nereden bilecek bunu. Sanayicimiz, esnafımızı, kahvecimiz, tüccarımız, simitçimiz, çiftçimiz, emeklimiz var. Herkes var. Herkes şu veya bir şekilde ticaret yapıyor. En azından gidip fırından 1 ekmek alıyor. Ama bu tür hokkabazlığı, böyle bir sahtekarlığı hiç görmedik. Efendim bu bir ticaretmiş. Nasıl bir ticaret ya. Çık bunu millete bir anlat. Bu ne şirketi? Bu şirket kimin şirketi? Efendim ne ticareti? Nasıl bir ticaret bu? 15 milyon dolar bir tarafta, 1 sterlin bir tarafta. Nereden çıktı bu? Bunları bize anlatacak. Sonuna kadar takip edeceğim. Ben biliyorum rahat uyuyamıyor. Söylüyorum yanında doktoru bulundur. Doktor olacak yanında."
Kılıçdaroğlu, AK Parti'ye oy veren vatandaşlara hiç sözünün olmadığını, onların gidip oylarını demokratik bir şekilde kullandıklarını belirtti.
Herkesin siyasi anlayışına saygı gösterdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, hayatta olduğu sürece kul hakkına sahip çıkacağını, bütün yetimlerin hakkına sahip çıkacağını söyledi.
'CUMHURBAŞKANI, BAŞBAKAN, BAKANLAR, SARRAF HEP BİR ARADALARDI'
Kılıçdaroğlu, Rıza Sarraf davasına da değinerek, şunları söyledi: "Şimdi başımıza bir de Sarraf belası çıktı. Düne kadar ne diyorlardı. 'Hayırsever iş adamı' Ne diyorlardı? 'Aman çok iyi bir adam' Ne yapıyorlardı? Devletin protokolüne dahil ediyorlardı. Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar Rıza Sarraf hep bir aradalardı. Bir de devletin protokolünde fesli deli Kadir vardı. O da devletin protokolünde yer alıyordu. Bunların devlet anlayışı nedir Allah aşkına. Böyle bir rezalet olabilir mi? Daha 16 Kasım'da ABD'ye 2 kez nota verdiler. 'Efendim Rıza Sarraf temiz bir adamdır, bunu bize verin. Ne oldu bu adamın hayatı'. Sarraf bülbül gibi ötünce. 'Rıza Sarraf casustu. Sarraf vatan haini'. Düne kadar kol kolaydın. Paraları alırken iyi ötünce kötü."
'SARRAF CASUSSA BU BİLGİLERİ KİM VERDİ?'
Kılıçdaroğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Rıza Sarraf hakkında başlatılan soruşturmayı hatırlatarak, şöyle devam etti: "Yabancı devlet lehine siyasi ve askeri casusluk yapmaktan ötürü Sarraf'ın mal varlığına el konuldu. Soru şu, Sevgili Erdoğan yanına doktoru al, beni iyi dinle. Bu Rıza Sarraf'a devletin sırlarına kim teslim etti. Casus diyor savcı, askeri ve siyasi bilgileri aldı ve götürdü, yurt dışında birilerine verdi. Rıza Sarraf'a bu sırları, bu bilgileri kim verdi? Bu bilgiler verilirken hükümette kim vardı? Ben gayet iyi biliyorum. Şimdi soruyorum. Bütün Mersinlilerin önünde soruyorum. Öyle kaçmak, kıvırtmak falan yok. Efendim dün hayırseverdi şimdi casus oldu yok. Casussa bu bilgileri kim verdi. Ben vermedim, ben devleti yönetmiyorum. O zaman kim verdi? Hangi parayla satın aldı bunları? Kendisine salıya kadar izin veriyorum. Sevgili Erdoğan salıya kadar. otur düşün, Bakanlar Kurulunu topla arzu ediyorsan."
'SARRAF TÜRKİYE'NİN SIRLARINI NASIL TESLİM ALDI?'
Başbakan Binali Yıldırım'ı da eleştiren Kılıçdaroğlu, "Bu Rıza Sarraf nasıl oldu da Türkiye Cumhuriyeti'nin sırlarını teslim aldı? Bu sırları ABD'ye götürdü. Kim bu sırları verdi. Bunu çık anlat. Bunu da Amerikalılar mı ortaya koysunlar. Sen devleti yönetiyorsun. O zaman çık bunların tamamını bu millete anlat. Salıya kadar bekliyorum sevgili Erdoğan." dedi.
Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarından ayrım yapmadan hizmet etmesini istediğini vurgulayarak, harcadıkları her kuruşun hesabını millete vermeleri gerektiğini söyledi.
En küçük belediyeden en büyüğüne kadar hemen hemen her yerde olağanüstü güzellikler yarattıklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, kentlerde yeşil alanlar oluşturduklarını kaydetti.
'ÖNÜMÜZDE İKİ SEÇENEK VAR'
Kılıçdaroğlu, 2019 yılında sandığa gidileceğini hatırlatarak, sözlerine şöyle devam etti: "Hanımlar ilk sözüm size. 2019'da sandığa gideceğiz. Sizin sezginizi görüyorum. Türkiye'yi bekleyen tehlikeyi de en iyi siz fark ediyorsunuz. 2019'a giderken önümüzde iki seçenek var. Bir tek adam seçimi, iki demokratik parlamenter sistem. Tek adam rejiminin ne olduğunu görüyoruz. Daha bu işin başlangıcı. Türkiye'nin ne hale geldiğini de hep beraber görüyoruz. Türkiye'yi bu çıkmaz sokaktan çıkarmamız gerekiyor. Yeniden demokratik parlamenter rejimi getirmemiz gerekiyor. Bu ülkeye huzuru, barışı yeniden getirmemiz gerekiyor. Şu bayrağın altında hepimiz birlik içinde beraber yaşayacağız. Bunu getirmemiz gerekiyor."
Kılıçdaroğlu konuşmasının ardından butona basarak açılış ve temel atmaları gerçekleştirdi.