Hürriyet'ten Vahap Munyar'ın haberine göre, İngiltere'deki temasları sonrası Türkiye'ye dönerken uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yıldırım'ın açıklamaları şöyle:
MHP ile birçok konuda aynı düşünüyoruz. Zaten Anayasa değişikliği sürecinde fiili olarak ittifak yaptık. Değişikliklerin hazırlanması, Meclis’te kabul edilmesi ve referandum kampanyasında savunulmasında, 16 Nisan’a kadar neredeyse birlikte çalıştık. Orada da bırakmadık, 15 Temmuz sonrası da MHP yine aynı net duruşu ortaya koydu. Bugün de milli meseleler başta olmak üzere, birçok düzenlemede MHP’den olumlu katkılar görüyoruz. Gayet tabii ki istikrarı, tek başına güçlü iktidarı olabildiğince çok daha büyük destekle sağlamak için böyle bir birlikteliğe gidebiliriz. Amaç 50 artı 1 değil, daha fazlası. Yarıdan ne kadar yüksek olursa, geniş kesimleri kucaklamak o kadar kolay olur.
'NİYE BERABER HAREKET ETMEYELİM?'
İttifak için kanuni düzenlemelere ihtiyaç var değil mi?
'BİZ PENTAGON'A DEĞİL TRUMP'IN SÖZÜNE BAKARIZ'
Pentagon, YPG ile işbirliğini sürdüreceğini açıkladı. Bununla ilgili yorumunuz nedir?
Trump’ın, “YPG’ye daha fazla silah vermeyeceğiz” sözünü, “ABD, YPG’den desteğini tamamen çekiyor” şeklinde mi değerlendirmek gerekiyor?
Bu meseleler Sayın Cumhurbaşkanımız ile Başkan Trump arasında konuşulmuş meselelerdir. Uygulamalara bakıp göreceğiz.
'OBAMA YÖNETİMİNDEN DEVAM EDEN KARARLARI GEREKÇE GÖSTERİYORLAR'
Suriye ve YPG özelinde Trump’ın politikası farklıymış gibi bir algı var. Olanlar “Derin ABD’nin icraatı” gibi bir algı var. Pentagon ile Trump arasında uyum var mı?
'ABD İLE ÜÇ ENGEL VAR'
ABD ile Türkiye geçmişte olduğu gibi müttefik olarak NATO’da ve iki stratejik müttefik olarak devam edecekse bunun önünde üç engel var:
İkincisi; 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında olduğuna Türk milletinin emin olduğu bir örgütün başının ABD’de hâlâ çok rahat hareket etmesi. Hatta bazı ABD ve uluslararası medyaya, ABD’nin kurumlarına sirayet ederek Türkiye hakkında olumsuz algı faaliyetlerini sürdürmesi bizim kabul edeceğimiz bir şey değil. Bu konuda bir adım mutlaka atılmalıdır.
Üçüncüsü; sizin ne yapıp edip, Türk halkının ABD hakkındaki olumsuz algısını düzeltecek bir çıkış yapmanız lazım.
'BUNLARA BİR ŞEY DAHA İLAVE OLDU…'
Şimdi bunlara bir şey daha ilave oldu. Karşılıklı vizelerin krize girmesi, sonra kısıtlı açılması, karşılıklı tutuklamalar var, davalar var. Bu davaların hukuki mecradan çıkarılıp başka bir siyasi sonuca dönüştürülmesine asla izin verilmemesi. Yani iki ülke ilişkileri zaten nazik bir dönemden geçiyor. Bu davalarla birlikte hukuk zeminindeki gelişmeler ilişkilerimizin geleceğini tehdit etmesin. Açıkça bizim söylediğimiz bu.
'ABD ADIM ATMAZSA DARBE KUŞKUSU YERLEŞİR'
Yıldırım, Türkiye’nin beklentilerine ABD’nin verdiği yanıtları şöyle sıraladı:
Birincisi; “PYD/YPG bir tercih değil, mecburiyet. Eskiden başlamış, şu anda da alternatifimiz yok. Bunlarla stratejik işbirliğimiz yok. Konjonktürel bir beraberlik.”
İkincisi; FETÖ ile ilgili. Defalarca taleplerimiz oldu. Belgeler, bilgiler, her şeyi verdik ama henüz adım atılmış değil. Son gidişimde de bu meselenin çok önemli olduğunu, Türk toplumunun ABD yönetiminden bir hareket beklediğini, bu olmadığı zaman darbeyle ilgili kuşkuların daha da yerleşik hale geleceğini söyledim. Zannediyorum bu konuya daha titiz eğilecekler. Bu yönde bir algım oluştu. Bunu zaman gösterecek.
'NATO, BİZE KARŞI SALDIRILARA İLGİSİZ'
BAŞBAKAN Binali Yıldırım, Londra’da International Institute for Strategic Studies (IISS) adlı düşünce kuruluşunda yaptığı konuşmada bir soru üzerine, “Rusya’dan S-400 füzesi almamız tercih değil, mecburiyet” dedi. Yıldırım, uçaktaki sohbette konuyu hakkında şunları söyledi:
'BEN HEP İYİMSERİM'
Her şeye rağmen iyimser görünüyorsunuz…
(Gülerek) Genelde ‘Karamsar bir duruşunuz var’ diyorlar ama ben hep iyimserimdir. Mesleğim gereği olsa gerek… Mühendislikte problem ne kadar zor olursa olsun mutlaka bir çözümü vardır.
Yıldırım, Londra’da yabancı medya mensuplarıyla yaptığı görüşmeyle ilgili şunları anlattı:
“Gelen sorulardan gördüm ki, Türkiye hakkında yaratılan olumsuz algı hâlâ etkili. Biz 15 Temmuz darbe girişimi başta olmak üzere onca bela yaşamışız, Avrupa’da hâlâ başımıza o belayı açanların arkasında durmaya çalışanlar var. Bu tutum, demokrasiye inanmamak anlamına gelir. FETÖ terör örgütü vaktiyle milletten çalıp çırptığı paralarla Avrupa’da bütün kanalları kullanarak Türkiye aleyhine olumsuz bir algı oluşturmuş. İngiltere seyahatiyle kafaları biraz karıştırdık. Kafa karıştırmayı iyi anlamda söylüyorum. İngiltere’deki görüşmelerde ve medya ile sohbetlerde algı ile olgunun aynı olmadığını anlatmaya çalıştık.”