Selvi'nin Hürriyet'te bugün yayımlanan "Zarrab’a sorulan ilginç sorular" başlıklı yazısında 'iş birliğine yanaşan Sarraf'a “Kişisel menfaat sağlarken bağışları işlerinin yürümesi için mi yaptın, yoksa cebren rüşvet mi verdin” gibi sorularla yol gösterildiğini savundu.
Selvi'nin yazısının bir kısmı şöyle:
"Mahkeme Başkanı Richard Berman’ın, 20 Kasım tarihinde gönderdiği talimatta eski Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla sanık sıfatıyla yer alırken, belgede Zarrab’dan söz edilmiyor. Hürriyet New York temsilcisi Razi Canikligil, haklı olarak “Jencks materyali’ndeki işbirlikçi Zarrab mı?” diye soruyor. Ancak, sadece Zarrab değil, daha önce Halk Bankası’nda görev yapıp bu süreçte ABD’ye iltica eden ve mahkeme ile işbirliği yaptığı söylenen başka bir isimden de söz ediliyor. Bu isim avukatlara bildirilmiş ancak Amerikan yasaları gereği avukatları Hakan Atilla ile paylaşamamışlar. Bakalım yargılama başlayınca ne tür sürprizlerle karşılaşacağız.
İkinci aşama için mahkemenin üç noktanın üzerinde yoğunlaştığı söyleniyor.
1- Amerikan ambargosunu delen işlemler siyasi iradenin kararı olmadan gerçekleştirilemez.
Burada maksat net. ‘Ambargo Erdoğan’ın talimatı ve onun sağladığı koruma altında delindi’ demek isteniyor.
2- Zarrab’ın içinde olduğu döviz ve altın ticareti ile siyasiler arasında bağlantı kurması isteniyor.
3- Kendisinden kişisel olarak yarar sağlayan kişi ve vakıflarla ilgili isim vermesi yönünde Zarrab’ın üzerinde baskı kurulduğu söyleniyor.
4- İşbirliğine yanaşan Zarrab’ı kurtarmak için, “Kişisel menfaat sağlarken bağışları işlerinin yürümesi için mi yaptın, yoksa cebren rüşvet mi verdin” diye yol gösterildiği ifade ediliyor.
Bunlar siyasi operasyon için hazırlanmış, adrese teslim sorular. Adını İran’a ambargo değil, Erdoğan’a operasyon koysalar daha dürüst olurdu."