Havalimanında yerel Katolik yetkililer tarafından karşılanan Papa'ya sevgi ve saygılarını sunmak için ülkenin dört bir yanından binlerce Katolik de havalimanına gitti.
Geleneksel kıyafetlerini giyen Myanmarlı çocuklar Papa'ya çiçek verdi. Papa da kendisini karşılamaya gelenleri aracından selamladı.
Myanmar'da yaşayan 660.000 Katolik ülkenin 52 milyonluk nüfusunun yüzde 1'inden biraz fazlasını oluşturuyor.
Pope Francis arrives in mainly Buddhist Myanmar on a highly sensitive visit to a country facing sharp global criticism for the alleged ethnic cleansing of its Rohingya Muslim minority pic.twitter.com/wxWyNApAZl
— AFP news agency (@AFP) November 27, 2017
PAPA FRANCIS, SUU KYİ İLE GÖRÜŞECEK
Papa, Myanmar ziyaretinde ülkenin fiili lideri Aung San Suu Kyi, askeri yetkililer ve Budist rahiplerle bir araya gelecek.
Ardından Bangladeş'e geçecek olan Papa, başkent Dakka'da Arakanlı Müslümanlar'dan oluşan bir heyet ve Bangladeşli siyasi ve dini liderlerle görüşmeler gerçekleştirecek. Papa'nın iki ülkeye ziyareti 2 Aralık'ta sona erecek.
'ARAKANLI' DİYECEK Mİ, DEMEYECEK Mİ?
Bu nedenle Papa'nın ziyarette hangi kelimeleri kullanacağı dikkatle takip ediliyor. Papa, daha önce bir duada 'Arakanlı kız ve erkek kardeşlerimiz' demişti.
Ancak bu kez ziyaretten önce Myanmar'daki Katolik Kilisesi, Arakanlılar'ın ülkede etnik azınlık olarak tanınmamaları gerekçesiyle Papa'nın 'Arakanlı' terimini kullanmamasını istedi.
Vatikan'dan ise bu konuda çelişkili sinyaller geldi. Vatikan sözcüsü ziyaret öncesi bilgilendirmesinde bildikleri kadarıyla 'Arakanlı' kelimesinin 'yasaklı' olmadığını söyledi.
Ancak Papa'nın en üst düzey diplomatı Devlet Bakanı Kardinal Pietro Parolin ziyaret öncesi Vatikan medyasıyla yaptığı röportajda 'Arakanlı' demekten kaçındı.
'ARAKANLILAR SADECE DİĞER İNSANLARLA AYNI MUAMELEYİ GÖRMEK İSTİYOR'
Faizel "Tüm Arakanlılar sadece diğer insanlarla aynı şekilde muamele görmek istiyor" dedi.
Myanmar ordusunun ve Budist milislerin ağustos'tan beri Arakanlı Müslümanlar'a yönelik şiddet eylemleri nedeniyle 600.000'den fazla Arakanlı, komşu Bangladeş'e kaçmış ve buradaki sığınmacı kamplarına yerleştirilmişti.
Yüzlerce kişi ise yaşanan ev yakma, yargısız infaz ve tecavüz gibi suçlarda hayatını kaybetmiş ayrıca sınırdaki nehri geçmek isterken ya da hastalık ve açlık gibi nedenlerle onlarcası hayatını kaybetmişti.
Birleşmiş Milletler ve ABD yaşananların 'etnik temizlik' sayılabileceğini belirtmişti.