İstanbul'da düzenlenen YEŞİLAY 4. Uluslararası Teknoloji Bağımlılığı Kongre'sinde konuşan Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
- Tekerlek, Sümerler ile birlikte tüm insanlığın hayatını değiştirmiştir.
IPHONE X İÇİN SIRA BEKLEYENLERE ELEŞTİRİ
- Değişim ve yenilik insan hayatının temel dinamikleridir. Her teknolojik değişimin hayatımızda köklü değişikliklere neden olduğu bir gerçektir. Değişiklikler dirençleri de beraberinde getirmiştir. Dünyamız bir telefon markasının yeni modeli için saatlerce sıra bekleyenler kadar teknolojisiz bir hayat kurmak isteyenlerin de dünyasıdır.
Dünyanın ilk rasathanesini kurmuş, en müsbit ilim irfan merkezlerine ev sahipliği yapmış bir ülke olarak bizim yenilikle bir sorunumuz olamaz. Zira “İlim Çin’de de olsa alınız” diyen bir peygamberin ümmeti olarak bizim ilmin ve bilginin kaynağıyla da herhangi bir sıkıntımız yoktur. Bu açıdan biz modern tabirle teknofobik insanlar değiliz. Bunu bir defa tespit edelim. Biz teknolojik ve bilimsel gelişmelerin nereden neşet ettiğine değil, niçin kullanıldığına, hangi gayeyle kullanıldığına, insan hayatında nereye taalluk ettiğine bakarız.
'TEKNOLOJİ, FITRATA UYGUN OLMALI'
- Bizim için kıstas, teknolojinin fıtrata aykırı olmamasıdır. Ölçü teknolojinin dünyanın yok edilmesi için değil, ihyası yolunda kullanılıyor olmasıdır.
'MÜSLÜMANLARIN ATOM BOMBASINA ÖNCÜLÜK ETMEMELERİ, GERİ KALMIŞLIKLARINDAN OLAMAZ'
- Şüphesiz her buluşun arkasında, ona hayat veren zihniyet ve dünya algısı vardır. Müslümanların atom bombası, nükleer füzeler gibi kitle imha silahlarına öncülük etmemelerinin temel sebebi herhalde geri kalmışlıkları olamaz. Bu tarz bir teknoloji, her şeyden önce Müslümanların zihin yapısına, hayata, insana ve tabiata bakışlarına aykırıdır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Teknoloji Bağımlılığı Kongresinde Konuşuyor https://t.co/y8xARdKl91
— T.C.Cumhurbaşkanlığı (@tcbestepe) 27 Kasım 2017
- Bizim asıl karşı olmamız gereken atom bombasının kendisi kadar, onu ortaya çıkaran, masum insanlar üzerinde kullanmayı meşru gören zihniyettir.
'ÖZÇEKİM YAPARKEN DÜŞÜP VEFAT EDEN İNSANLAR VAR'
- Cep telefonu ile özçekim yaparken düşen kaza yapan sakatlanan vefat eden insanlara dair haberleri kimi zaman tebessüm ederek kimi zaman yüreğimiz parçalanarak takip ediyoruz.
'HEMEN PARMAK SALLAMAYA BAŞLIYORLAR'
Bugün nükleer başlıkları veya nükleer silahları yasaklama anlayışını savunan zihniyetlere baktığınız zaman bakıyorsunuz bir tanesinde 15 bin 16 bin nükleer başlık var. Bir diğerinde 12 bin 500 nükleer başlık var. Bir diğerine bakıyorsunuz 7 bin 500 nükleer başlık var. Sayı felaket. İstediğin anda istediğin yerde bunu kullanma hakkına sen sahip olacaksın. Ama öbür tarafta diğerlerine diyeceksin, 'Sen yapamazsın.' Hemen parmak sallamaya başlıyorlar. İşte sıkıntı burada. Bu da bir bağımlılık. Bunu da dikkatle değerlendirmek lazım. Bu da bir zihni bağımlılıktır.
'İNSANLIK BİTTİ'
- Bundan 4 asır önce Köroğlu 'Tüfek icat oldu, mertlik bozuldu' demişti. Biz de bugün diyoruz ki modern teknolojinin ürünü olan kitle imha silahları çıktı, insanlık bitti.
'MEKKE'DE, MEDİNE'DE TELEFONLARIYLA VAKİT GEÇİRİYORLAR'
- Dost meclislerindeki gönül sohbetlerinin yerini artık sosyal medya tartışmaları aldı. Mekke'de Beytullah'da, Medine'de Mescid-i Nebevi'de dahi insanlar, ibadet, kıraat ve tefekkürle meşgul olmak yerine telefonlarıyla vakit geçiriyorlar. Hayatımızı kolaylaştırması gereken teknoloji maalesef giderek bizi hayattan koparıyor.
'TEKNOLOJİYİ BİLİNÇLİ KULLANMAYI GÖSTERMELİ'
- Çocuklarımızı beyhude yere teknolojiden uzak tutmaya çalışmak yerine onlara teknolojiyi bilinçli kullanmanın yollarını göstermeli, onun eğitimini vermeliyiz. Annenin-babanın elinden telefonu, tableti bırakmadığı, televizyon başından ayrılmadığı bir evde çocuğa 'Teknolojiden uzak dur' demek faydasız bir çaba olur.
'1 MİLYONDAN FAZLA GENÇ, SOSYAL ÇEKİLME DENEN HASTALIKTAN MUZDARİP'
Japonya'da 1 milyondan fazla genç aşırı teknoloji kullanımıyla ilişkili sosyal çekilme denen hastalıktan muzdariptir. Araştırmalar bir çocuğun 14 yaşına gelinceye kadar televizyonda ortalama olarak 11 bin cinayet sahnesi izlediğini, çizgi filmlerin yüzde 94'ünün ise şiddet ve cinayet konularına yer verdiğini ortaya koyuyor. Keza üniversite öğrencilerinden yüzde 13'ünün internet bağımlısı olduğu… malum internet kafeler vardı, şimdi artık internet havuzlar başladı veya internet evler başladı. Çünkü internet artık eve girdi, artık kafeye falan gitmesine gerek yok, evde zaten o işi görüyor. Evlerimiz bu hale dönüştü. 12 —18 yaş grubundaki çocuklardan yüzde 22'sinin de internet bağımlılığı sınırında bulunduğu ifade ediliyor. Öğrencilerin bilgisayar, internet, cep telefonu ve televizyonla geçirdikleri süre günde ortalama ne kadar biliyor musunuz? Asgari 6 saat. Buna karşılık ders dışı kitap, dergi ve diğer yayınlara ayırdıkları süre ise bir saati dahi bulmuyor.