Araştırmayı Sputnik'e değerlendiren Moskova Devlet Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Kerim Has'a göre araştırma sonuçları ülkelerin Rusya'ya yönelik siyasi tutumuyla toplumsal algının örtüşmediğinin göstergesi niteliğinde. Araştırmanın, NATO'nun Doğu Avrupa'da askeri varlığını artırmaya yönelik politikalarının büyük ölçüde kamuoyu desteğini almadığına işaret ettiğini söyleyen Has "Belli bir yaş üstü Avrupa'da, özellikle de Doğu Bloku ülkelerinde, başta 65 yaş üstü kesim olmak üzere hala önemli sayıda insan için Rusya, yumuşak gücünü koruyan bir ülke. Bunun da etkisiyle ABD‘nin Kıta Avrupası ile Rusya'nın ilişkilerini zayıflatma politikası, kamuoyu tarafından desteklenmiyor olabilir" dedi.
Araştırmaya katılan ülkelerin her birindeki Rusya yanlısı tavrın nedenlerini ayrı ayrı değerlendiren Has "Yunanistan, Çek Cumhuriyeti, Macaristan veya Avusturya gibi Rusya'ya nispeten daha sempatik yaklaşan ülkeler arasında yer almayan Almanya, Fransa ve İngiltere'de Rusya'ya yönelik olumlu tutumun bu denli yüksek çıkması şaşırtıcı" dedi.
‘PUTİN İMGESİ ALMANYA'DA SEMPATİ YARATIYOR OLABİLİR'
Yüzde 87'sinin Rusya ile işbirliğinin geliştirilmesini istediği Almanya'ya ilişkin olarak Has "Almanlarla Ruslar arasında saygılı bir ilişki modeli var. İki ülke de birbiriyle Birinci Dünya Savaşı ve İkinci Dünya Savaşı'nda karşı karşıya gelmiş olsalar da Almanya, Rusya'nın Avrupa'da eşit partnerler çerçevesinde ilişki yürüttüğü bir ülke. Üstelik her İki ülke de kurdukları bu ilişkinin, üçüncü taraflar sebebiyle bozulmasını arzulamıyor. Almanya'daki siyasi elit, Ukrayna krizi sebebiyle AB içerisinden Rusya'ya yaptırımların kalıcı olmasını savunan en önemli aktörken; diğer yandan da enerji alanında Moskova'yla iş birliğinden yana olduklarını biliyoruz. Ayrıca Doğu Almanya'da Rusya'yla ilişkilerin geliştirilmesine yönelik isteğin daha yüksek olması, Merkel'in de Doğu Avrupa doğumlu olması, Rusça bilmesi, Putin'in de daha önceden Doğu Almanya'da çalışmış olması ve Almanca bilmesi Putin'e yönelik sempati yaratıyor olabilir" dedi.
‘RUSYA'NIN SURİYE'DEKİ POZİTİF ROLÜ ETKİLİ OLABİLİR'
Fransa ve Rusya'nın da birbirleri için önemli aktör olmalarının anket sonuçlarına yansımış olabileceğine işaret eden Has "Özellikle Fransa'da AB'ye şüpheyle bakanların Rusya'ya yönelik perspektifleri araştırmanın sonuçlarında belirleyici. Fransa'nın Kiev yönetiminin arkasında eskisi kadar durmadığını belirtmek lazım. (Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel) Macron'un Suriye'de Rusya'nın üstlendiği pozitif anlamdaki role desteği de etkili olmuş olabilir. Fransa'da özellikle tarım sektörü, AB'nin Rusya'ya uyguladığı yaptırımlara Rusya tarafından da karşılık verilmesinden etkilendiğini biliyoruz. Fransız tarım sektörünün talebi olarak da okunabilir. Ukrayna krizini çözmedeki Normandiya Dörtlüsü'nün ikisi Fransa ve Almanya. Bu bağlamda da iki ülkenin kamuoyunda da Putin figürü daha pozitif algılıyor olabilir" ifadelerini kullandı. Has şöyle devam etti:
"İngiltere'ye gelince, Rusya'yla ilişkileri Almanya ve Fransa'nınkinden daha farklı; temkinli diplomasi yürütüyor. Taraflar bu sebeple mesafeli bir ilişki arzuluyor. İngiltere'nin AB'den de bağımsız olarak ABD ile birlikte bir anglosakson bir siyaset ekolüne sahip olması ve bu ekolün küresel plandaki güç mücadelesine ve dengelerine AB'ye daha nispeten hakim konumda bulunması ve Rusya'ya açılmasını istedikleri alan konusunda daha çekimser olmaları ilişkilerin temelini oluşturuyor…. İngilizlerin Rusya'ya bakışında bu etkili olabilir" dedi.
‘KAMUOYU VARŞOVA'NIN RUSYA KARŞITLIĞINDAN RAHATSIZ'
Polonya'nın ankette yer verilen dört ülke içerisinde Rusya'ya yönelik en sert tutuma sahip ülke olduğuna işaret eden Has "Polonya dört ülke içerisinde Rusya'yla ilişkilere tarihsel etkileri sebebiyle en sert tutuma sahip. Varşova, İngiltere ve ABD ikilisinin Avrupa politikaların daha yakın duruyor. Almanya, Fransa'nın aksine NATO'nun Doğu Avrupa'daki askeri gücünü artırmasını hararetle savunuyor. Polonya, özellikle Ukrayna krizi sonrası Rusya'ya karşı tavrını daha da sertleştirmiş durumda. Ancak bu anket sonuçlarının anlattığı, Polonya'da da Rusya'nın yakın komşusu olmaları itibarıyla gerginlikten rahatsız olan önemli bir kitle var. Bana kalırsa, bu gerginliğin çözülmesi de Polonya'nın faydasına" diye ekledi.