Berber, Sputnik'e yaptığı açıklamada "Yıl sonuna kadar vizeler konusunda önemli adımlar atılabileceğini düşünüyorum. 2018'de artık vizelerin en azından belli bir süreliğine kaldırılarak vizesiz seyahatin tekrar başlayacağını düşünüyorum" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz hafta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Rusya'nın Soçi kentinde görüştü ve ikili ilişkileri ele aldı. Görüşme sonrası açıklama yapan Putin ve Erdoğan, Rusya-Türkiye ilişkilerinin 'kriz öncesi' seviyeye ulaştığını belirterek, daha yakın ve daha güçlü işbirliği için mutabık kaldıkları mesajını verdiler.
Son bir yıldır Türkiye-Rusya ilişkilerinde sürekli iyileşme yaşandığına dikkat çeken Berber, "Yaşanan bazı sorunları liderler düzeyinde bir araya gelip çözmek artık alışkanlık haline geldi ve sık sık bu nedenle görüşmeler gerçekleşiyor" dedi.
Türkiye'den yaş meyve sebze ihracatındaki kısıtlamaların büyük ölçüde kaldırıldığını, ancak domates ihracatı için birkaç şirkete izin verildiğini anımsatan Berber, bu alanda da yeni gelişmeler yaşanacağını ifade ederek "Bu da tamamen serbest bırakılacak. Yıllık bazda veya belli bir sezonda bu kadar ithalat yapacağız diyebilirler, o sınırlama olabilir ama Türkiye'den kimin ne kadar ihracat yapacağı konusunda sınırlama olmayacak" dedi.
'VİZE KONUSUNDA GELİŞMELERİN OLDUĞUNU BİLİYORUZ AMA HENÜZ SONUÇLANMIŞ DEĞİL'
Berber, Türkiye ile Rusya arasında yaşanan uçak krizi öncesi mevcut olan iki ülke vatandaşlarının karşılıklı olarak vizesiz seyahati konusunda da çalışmaların sürdüğünü belirterek "Vizelerin tekrar eski hale gelmesi noktasında daha ileri bir adım atılması gerekiyor. Çünkü çok yoğun bir iş pratiği var. Bu ortamda vizelerin sınırlayıcı bir etkisi var, insanların gidip gelmesini zorlaştırıyor. Dolayısıyla geçmişte olduğu gibi örneğin üç aylık ya da bir aylık ziyaretlerin vizeden muaf hale gelmesi gerekiyor. Bu konuda da gelişmelerin olduğunu biliyoruz ama henüz sonuçlanmış değil" dedi.
Türkiye-Rusya arasındaki ekonomik ilişkilerin daha hızlı bir şekilde artacağını ifade eden Berber, "Zaten Türk Akımı ve Nükleer Santral projelerin aynı hızla devam ediyor. O projelerin gerçekleşmesiyle beraber Türkiye'nin Rusya ile olan dış ticareti daha da artacak. Hedef, liderlerin de açıkladığı gibi 100 milyar doları yakalamak. İki taraf da 2023 yılına kadar bu hedefi gerçekleştirmek istiyor. Dolayısıyla ben engellerin birer birer kaldırıldığını ve bu ziyaretin de çok yararlı olduğunu düşünüyorum" dedi.
'TİCARET HACMİ ARTABİLİR'
"Rusya'nın, kendi sanayisinin dönüşümünü gerçekleştirebilmesi için Türkiye'den yedek parça ve yan sanayi konusunda destek alması gerekiyor ki oradaki üretimleri daha ekonomik, daha düşük maliyetli ve kaliteli olsun. Ben bu alanı, iki tarafın da kazanacağı bir model olarak görüyorum. Tabii Rusya'da önceden beri yerleşmiş bir sanayi kültürü var. Mesela bir beyaz eşya fabrikası a'dan z'ye tüm parçaları kendisi üretiyor. Bu defa hem kalite, hem de maliyet konusunda sıkıntı oluyor. Diyelim ki 1 milyon buzdolabı üreten fabrikanın tüm parçaları kendisinin üretmesi rasyonel değil. Ama Türkiye'de mesela 5-6 beyaz eşya fabrikası varsa yan sanayi tüm bu fabrikalara parça üretiyor. Böylece o parçanın maliyeti çok daha düşük oluyor. Rusya'daki büyük fabrikalar bundan yararlanabilir, Türkiye'nin imalat sanayiindeki, yan sanayideki kaliteli ve ucuz üretilen girdilerini kullanabilir. Bu, onlara da avantaj sağlar, böylece ticaret hacmimiz çok hızlı bir şekilde artar. Fakat bunun gerçekleşmesi için Rusya'daki sanayi tesislerinin bu dönüşümü kendi bünyelerinde gerçekleştirmeleri lazım."
Berber, Türkiye ile Rusya arasında başta S-400 hava savunma sistemleri olmak üzere savunma sanayii alanındaki projelerin çok önemli olduğunu vurgulayarak "Bölgemizdeki gelişmelerden sonra en başta S-400 füzeleri olmak üzere Rusya ile savunma sanayii alanında ciddi adımlar atıyoruz. Savunma sanayinde büyük projeler Türkiye'de Aselsan'da yapılıyor, bu alanda da işbirliğine gidilebilir. Böylece bizim imalat sanayii, savunma sanayii ve tarım ve gıda üretimi konusunda işbirliği yaparak ticaret hacmimizi çok hızlı bir şekilde arttırabiliriz. Tabii turizmi saymıyorum, turizm alanında zaten Rusya Türkiye'yi ciddi potansiyel olarak görüyor. İnanıyorum ki 2018 bu alandaki tüm kayıpların geride bırakıldığı yıl olacak" diye konuştu.
