Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakan olduğu dönemde Basın Danışmalığı görevini yapan Karar gazetesi yazarı Akif Beki, hükümeti Sarraf davasındaki tavrı nedeniyle eleştirdi. Yavuz Oğhan'dan Bidebunudinle programına konuk olan Beki, 'birilerinin' hükümeti paniklettirdiğini ifade ederek, "Birileri, Dışişleri Bakanlığı'nı yanıltmış olmalı. Duruşmaya 1 gün kala nota verdiriyorsa, bu birinin Dışişleri Bakanlığı'nı paniklettirdiği anlamına gelir. Bu panik görüntüsü, Türkiye Cumhuriyeti açısından iyi bir görüntü değil. Türkiye'ye sürekli bir yumuşak karın yoklaması çekiliyor" dedi.
'ABD KARŞISINDA ZAAFİYET GÖRÜNTÜSÜ VERMEK AKILLICA DEĞİL'
ABD ile ilişkilerde, zaafiyet görüntüsü verilmesinin akıllıca olmadığını da sözlerine ekleyen Beki "ABD ile ilişkilerde, bir zaafiyet görüntüsü verilirse, bu bir koza dönüştürülebilir. Belki de çoktan dönüştürüldü. Ne kadar zaafiyet gösterirseniz, karşı taraf o kadar eli yükseltir ve sizden talep edeceği şeyler artar. Akıllıca bir yöntem değil" şeklinde konuştu.
17-25 Aralık operasyonlarında kullanılan ve hükümet tarafından 'montaj, sahte' denilen ses kayıtlarının ABD'de doğru kabul edilmesinin ve Sarraf davasında kullanılmasının deprem yaratmayacağını öne süren Beki "Türkiye'nin yabancısı olmadığı bir dava dosyasından bahsediyoruz. Her boyutuyla görüldü bu olay. Türkiye'de yasal yollarla toplanmadığı belirtilen ve sahte olduğu söylenerek geçersiz sayılmış deliller, ABD'de geçerli sayılırsa, bunun bir takım komplikasyonları olur. Ama bizim yabancısı olduğumuz bir şey çıkmayacak ortaya. Türkiye'de deprem yaratacak bir şey olmayacak ama can sıkıcı olur" dedi.
'17-25 ARALIK'TAN 3 AY SONRA SEÇİM OLDU, AK PARTİ KAZANDI'
Beki, şöyle devam etti:
Kamuoyu bu konuyla yüzleşti. Şimdi, burada geçersiz sayılan delillerin, ABD'de kabul edilmesi, Türkiye'de nasıl hükümeti devirecek. 17-25 Aralık Operasyonları en büyük şoku yarattığında bile hükümeti deviremedi. 17-25 Aralık'tan 3 ay sonra seçim oldu ve o seçimi de AK Parti kazandı. Çünkü, çoğunluk bu operasyonun amacından emin olamadı."