Görüşme sonrası kameraların karşısına geçen liderler, Rusya-Türkiye ilişkilerinin 'kriz öncesi' seviyeye ulaşıldığını belirterek, daha yakın ve daha güçlü işbirliği için mutabık kaldıkları mesajını verdiler.
Finansal Analist, İntegral Yatırım Araştırma Direktörü Tuncay Turşucu, RS FM'de Soçi'deki zirveden çıkan mesajları, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin geldiği noktayı ve 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefini değerlendirdi.
'TİCARET HACMİ HENÜZ 2014 SEVİYESİNE ULAŞMADI'
Tuncay Turşucu'ya göre iki ülke arasındaki ticaret hacmi henüz 2015'teki uçak krizi önceki döneme ulaşmadı.
"2014 yılının ilk 9 aylık döneminde Rusya ile toplam ticaretimiz 23-24 milyar dolar civarındaydı. 2013'te de aynı seviyelerdeydi. Uçak krizinden sonra, 2016'da ise bu rakam 12 milyara dek düşmüştü. Bu, Rusya ile aramızdaki en dip ticaret hacmi olmuştu. Yüzde 50 hatta yüzde 60'a yakın bir düşüş oldu ticaret hacminde.
2017 Ocak-Eylül dönemine baktığımızda ise 15 milyar dolara yaklaşmış durumda. Ancak henüz 2013-2014 yıllarındaki rakamlara ulaşılabilmiş değil."
'TÜRKİYE YÜZDE 60'A VARAN KAYIP VERİRKEN, RUSYA'DA KAYIP SINIRLIYDI'
Türkiye'nin Rusya'dan ithalatçı, Rusya'nın ise ihracatçı ülke olduğuna dikkat çeken Tuncay Turşucu, kriz döneminde Rusya'nın daha az kayıp verdiğini söyledi.
'2018'DE TİCARET HACMİ 20 MİLYAR DOLARA ULAŞIR'
Finansal Analist Tuncay Turşucu, iki ülke arasında iyileşme sürecinin yaşandığını, ticaret hacminde yükseliş olduğunu belirterek, kriz öncesi kapasite için 2018'i işaret etti:
"Uluslararası ilişkilerde bazı şeyler sil baştan olmuyor, adım adım oluyor. Tabii bir iyileşme süreci var, ticaret hacimlerinde yükseliş var. Bir aksilik olmazsa bu yükseliş 2018 yılında çok daha artacak gibi. 2018'de toplamda 20 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşabiliriz. Birkaç sene içinde ise bu seviye daha da artar."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Putin'le yaptığı görüşmede 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine yaptığı vurguyu da değerlendiren Tuncay Turşucu'ya göre bu bir 'niyet' göstergesi:
"Bu bir hedeftir. Neden şu ana kadar bu hacime ulaşamadık? Türkiye'nin toplam dış ticaret hacmi 250-300 milyar dolar seviyelerinde. Yani toplam ticaret hacmimizin üçte biri kadar bir rakamdan söz ediyoruz. Bugünden yarına ulaşılabilecek bir hedef değil. Ben bir niyet göstergesi olarak algılıyorum. Gelecekte birlikte olmak, dostluk içerisinde olmak istediğini ifade eden bir mesaj olarak algılamak lazım. Her ülkeyle bu kadar iddialı hedefler konulmaz. Uzun vadede, katma değeri yüksek ürünlerle bu hedef yakalanabilir."
'PUTİN'İN VUCUT DİLİ ARTIK DAHA SICAK'
İntegral Yatırım Araştırma Direktörü Tuncay Turşucu, vize muafiyetinin de kısa süre içerisinde tekrar uygulanacağını tahminini yaparken, sıklıkla bir araya gelen liderlerin artık daha rahat sorun çözümü noktasına geldiği düşüncesinde: "Rusya Devlet Başkanı Putin, hemen hareket eden birisi değil, ince eleyip sık dokuyan, zeki bir insan. Liderler arasında artık bu konuların daha rahat, daha akıcı şekilde halledilebileceği bir sürecin oluştuğunu izliyorum. Örneğin 2016 yılında böyle bir konu samimiyetle görüşülemiyordu liderler arasında. Şu anda daha iyi. Zaten fotoğraftan da anlıyorsunuz; daha sıcak pozlar, vücut dilleri çok daha sıcak, özellille Putin'in. Geçen yıl daha kötümser fotoğraflar vardı."
Tuncay Turşucu, Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkilerin kısa sürede 'kriz önceki' seviyeye dönmesi, hızlı normalleşmenin temelinde 'Suriye konusundaki işbirlikleri' olduğu görüşüne başka bir pencereden bakıyor.
Suriye krizinin çözümü için işbirliklerinin etkiden ziyade 'mecburiyet' olduğunu savunan Turşucu, Türkiye'nin sınırındaki güvenlik tehditlerini işaret etti: "Suriye'de bir iç savaş var; bir Kürt devleti oluşumu çabaları var. Rusya bölgede aktif rol alırken siz de zaten bu görüşmeleri yapmalısınız. İletişim, diyaloğu geliştirmek çok önemli. Liderler, Suriye konusunda siyasi çözüme odaklanılabilecek zemin oluştuğu hususunda hemfikir. Suriye siyasi çözüm sağlansın, toprak bütünlüğü sağlansın. Bu, Türkiye'yi doğrudan etkileyen bir durum. Suriye ve Irak'la ticaret hacmi aslında çok önemliydi. Ticaret yolları yeniden açılmalı, sınır ticaretleri özellikle bölge halkı için önemliydi."