Raporda, incelenen 29 firmanın kobalt sevkiyat zincirinde şeffaflıktan yoksun olduğu vurgulandı. Bu durumun da sevkiyat zincirindeki çocuk işçiliği ve insan hakları ihlalerinin tespit ve kontrolüne izin vermediği bildirildi.
29 FİRMANIN ADI GEÇİYOR
Af Örgütü’nün raporuna göre dünya kobalt ihtiyacının yarısından fazlasını karşılayan Kongo’da üretimin yüzde 20’si ufak ölçekli madenlerden sağlanıyor. Ülkenin güneyindeki bu madenlerde yaklaşık 150.000 madencinin tehlikeli ve bazen de insanlık dışı koşullarda çalıştığı belirtiliyor. Bu 150.000 madenci arasında 7 yaşında çocukların da olduğu vurgulanıyor.
Af Örgütü, firmaları, sevkiyat zincirlerini tam olarak ortaya koymayarak Kongo’da 7 yaş ve üstü çocukların hayat ve sağlıklarını riske atmaya devam etmekle suçladı.
Örgüt, 2016 yılının başında 'Bunun için ölüyoruz' (This is what we die for) adlı bir rapor açıklamış ve firmaların sevkiyat zincirlerinde şeffaflık talep etmişti. Ancak insan hakları ihlallerinin ifşa edilmesi ve bastırılması gibi konularda incelenen 29 büyük firmanın yükümlülüklerini gerektiği ölçüde yerine getirmediği açıklandı.
Elektirikli otomobil, akıllı telefon ve yenilenebilir enerji teknolojilerinin kobalta olan talebi artırdığı belirtilen raporda, bazı firmaların tedarik zincirinde düzenlemeler yaptığını, ancak bunların yeterli olmadığı belirtildi.
Af Örgütü, özellikle otomotiv sektörünün büyük eksikleri olduğuna dikkat çekti. BMW’nin bazı alanlarda ilerleme kaydettiğini, otomobil üreticileri arasında en iyi konumda olduğunu, ancak yine de "önemli eksiklikleri" bulunduğu bildirildi. Diğer Alman otomobil üreticileri Volkswagen ve Daimler’de ise "ciddi eksikliklerin" söz konusu olduğu vurgulandı.
Af Örgütü'nden Mathias John, bu nedenle insanların akıllı telefon, dizüstü bilgisayar ve elektrikli otomobil satın alarak bilmeden çocuk işçiliğini teşvik etme tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu söyledi.