Törende konuşan YPG Sözcüsü Mahmud, "YPG ve DSG olarak insan hakları ve Demokratik Özerk Yönetim yasaları temelinde ailelerle görüştük ve tüm dünya da bunun şahididir" dedi. Konuşmanın ardından Kim ve Mahmud, Rus ailelerin teslim edildiğine dair belgeyi imzaladı.
'AİLELER DÖNMEK İSTEDİ, BASKI UYGULANMADI'
PYD’nin ilan ettiği Cezire Kantonu Dış İlişkiler Konseyi Eşbaşkanı Abdulkerim Ömer ise Rusya’nın Kürtlerin ve tüm kesimlerin Suriye krizinin çözüm sürecine katılımına karşı olumlu tutumuna dikkat çekerek, ailelerin evlerine dönmek istediklerini ve Rus hükümetine teslim edilmeleri konusunda herhangi bir baskı uygulanmadığını vurguladı.
Ömer, şöyle konuştu: "Kısa bir süre önce bir Rus heyeti, Rusya vatandaşlarının teslimi için Kamışlo'ya geldi. IŞİD'e katılan ancak eli kana bulaşmamış, çatışmalara katılmayan Rusya vatandaşı 13 kadın ve 29 çocuğu Rus heyetine teslim ettik. Rus heyeti daha öncede gelmişti. o zaman da Rusya vatandaşı 4 kadın ve 9 çocuğu teslim etmiştik. O zaman da aileleri Rusya Senatosu Dış İşleri Komitesi Başkan Yardımcısı Ziyad El Sebsebi'ye teslim etmiştik.”
Rusya'nın Kürtler ve Suriye'nin Kuzeyindeki güçlerle ilgili tutumunu önemli bulduklarını söyleyen Ömer, “Rusya’nın bizler hakkındaki tavrı ve insani açıdan dolayı Rusya vatandaşı IŞİD üyelerini teslim etmeyi uygun gördük” dedi.
TABKA'DAN RAKKA'YA, RAKKA'DAN DEYR EZ ZOR'A
YPG yetkilisi Malik Road ise, şu bilgileri verdi: "Teslim ettiğimiz kişiler, daha önce Tabka kentinde oturuyorlardı. DSG güçleri Tabka'ya operasyon yapınca Rakka'ya kaçmışlardı. Rakka'ya da operasyon yapılınca bu kez Deyr ez Zor kentine kaçmışlar. Deyr ez Zor hamlesi başlayınca DSG güçlerine teslim oldular."
Türkiye, YPG'yi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak görüyor ve bu yapıyla ilişkili DSG gibi örgütlerin de 'terör örgütü' olarak kabul edilmesini istiyor. Ancak, Başta ABD olmak üzere Batılı güçler, Ankara’nın bu görüşünü kabul etmiyor. Ankara, ayrıca YPG'ye silah verilmesine de sert bir şekilde karşı çıkıyor.