AK Parti Genel Başkan Vekili ve Başbakan Binali Yıldırım, partisinin TBMM grup toplantısında şunları söyledi:
ABD ziyaretimiz sırasında 10 Kasım'da Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ölüm yıldönümü münasebetiyle bir anma toplantısı gerçekleştirdik. Burada şaşkınlıkla takip ettik ki, birileri tüm Türkiye'nin ortak değeri olan Atatürk'ü hala tekellerinde görmeye devam ediyor. Bazı medya çevreleri de toplumda bir ayrışmayı körüklemeye çalışıyor. Akıl almaz ifadeler var. AK Parti Anıtkabir'de, AK Partililer Anıtkabir'de. Bre ahmaklar, AK Parti kurulduğu günden beri Anıtkabir'e gidiyor, 10 Kasım törenlerine de katılıyor. AK Parti'nin hiç kimseye Atatürkçülüğünü kanıtlamaya ihtiyacı yoktur. Atatürk hiçbir siyasi kurum ya da kuruluşun tekelinde değildir. Atatürkçülük lafla olmaz.
'ABD'DE FETÖ ELEBAŞININ İADESİ TALEBİMİZİ YİNELEDİK, YPG ORTAKLIĞINI GÖZLER ÖNÜNE SERDİK'
ABD Başkan Yardımcısı (Mike) Pence ile toplantı gerçekleştirdik. Ülkemizin hassas olduğu konuları konuştuk. Beklentilerimizi açık ve samimi bir şekilde aktarma fırsatı bulduk. FETÖ elebaşının iadesi telebimizi yineledik. 15 Temmuz darbe girişiminin sorumlularının yargılanması konusunun hayati öneme sahip olduğunu bir kez daha altını çizerek ifade ettik. Somut adım atılmasını beklediğimizi kararlılıkla kendisine anlattık. Bize delil diyenlerin 11 Eylül hadisesinden sonra 'Amerika saldırı altındadır, bunun başı da Usama Bin Ladin'dir' dediniz. Biz de delil sormadık. 15 Temmuz'un faili olduğunu sağır sultanın bildiği Feto'nun iadesi için ne delili soruyorsunuz. Ayrıca YPG ile ortaklığın geldiği noktayı da bir kez daha gözler önüne serdik.
'ABD'DE TUTUKLU BULUNAN VATANDAŞLARIMIZI GÜNDEME GETİRDİK'
Suriye ve Irak'taki gelişmeler, Kuzey Irak'ta yapılan gayrimeşru referandum gibi konuları da değerlendirme fırsatı bulduk. Haklarında adli süreç devam eden ABD'de tutuklu bulunan vatandaşlarımızın durumunu da gündeme getirdik. Müttefikimiz olarak gördüğümüz Amerika ile olumlu gündem üzerinden yol almayı arzu ediyoruz. İlişkilerin normal seviyeye dönmesi beklentimizdir. Buradan Musevi toplum temsilcileri, finans kuruluşları, iş adamları ile yatırımcılar ve ekonomi çevreleri ile bir dizi görüşmeler gerçekleştirdik. Arakan ve Suriye'de yaşananların ve buradaki mülteci krizine bir çözüm bulunması için uluslararası çabanın daha da geliştirilmesi gerektiğini BM'nin daha etkin ve aktif rol alması icap ettiğini ifade ettik.
'RAKKA'YA İLİŞKİN YENİ BİR REZALET ORTAYA ÇIKTI'
BBC bir haber geçti. Rakka'ya ilişkin yeni bir rezalet ortaya çıktı. YPG ve koalisyon güçleri sözde ABD ve koalisyon güçleriyle beraber Rakka'yı DEAŞ'tan temizleyecekler ve insanlar oraya yerleşecekler. Ancak gel gör ki neler olmuş neler. Rakka'da DEAŞ'lıları temizlemek yerine onları silahlarıyla beraber Rakka'dan çıkmaları için destek olmuşlar. 50 TIR, 13 otobüs, 100 tane araçtan oluşan, her türlü ağır silahlarla yüklü vaziyette eskort yaparak konvoy oluşturarak terör örgütlerini sağ salim çıkartmışlar.
Biz ne dedik ABD'ye: 'Bir terör örgütüyle başka bir terör örgütünü yok etmek için mücadele devletlerin yapacağı bir iş değildir'. İşte sonuçları ortaya çıkıyor. Şimdi oradan çıkan silahlarıyla serbest bırakılan DEAŞ mensupları başta Türkiye olmak üzere Avrupa Amerika kim bilir kaç tane masun insanların katline sebep olacaklar. Teröristten fayda gelmez. Bunların anladıkları bela benim başımdan gitsin de nereye giderse gitsin. Böyle devam ederseniz bela sizi gelip bulur.
'ERDOĞAN VE PUTİN BÖLGESEL KONULARI ELE ALDI'
- Cumhurbaşkanımız (Recep Tayyip Erdoğan) dün Soçi'de (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin ile bir araya geldi. Bölgesel ve iki konular ele alındı. Amacımız ve hedefimiz bölgede acıların son bulması ve milyonlarca göçmenin tekrar yurtlarına dönmeleridir. Türkiye olarak aynı anlayışla çalışmalarımız devam edecektir.
'2018 EKONOMİK KRİZ SENARYOSUNU DEVREYE SOKMAYA ÇALIŞIYORLAR'
Darbe ile kaos planını gerçekleştiremeyenler Türkiye ekonomisi üzerinde istikrarı bozmak için algı operasyonlarını başlattılar. Darbe sonrası kredi derecelendirme kuruluşları sözleşmiş gibi notları düşürdüler. Döviz ve Türk Lirası üzerinde dalgalanma başlatıldı. Buradan bir sonuç alamayan kriz tacirleri 2017'nin kötü bir yıl olacağı söylentilerine devreye soktular. Buna rağmen ilk 9 ayda Türkiye'ye gelen yabancı sermaye 8 milyar doları buldu. Finans piyasasında yılbaşından bu yana 13 milyar dolar piyasaya para girdi. Ne söylerlerse söylesinler Türkiye ekonomisi güçlüdür ve iş aş üretmeye devam edecek. Baktılar ki işler sitediği gibi gitmiyor bu sefer Türkiye'nin büyüme notunu düşüren kuruluşlar art arda büyüme oranını yükseltme yarışına girdiler. Onların derdi kendi itibarlarını kurtarma çalışmasından başkası değildi. Şimdi de 2018 ekonomik kriz kaos senaryosunu devreye sokmaya çalışıyorlar. Herkes rahat olsun, gerekli tedbirlerimizi aldık alıyoruz. Hedefimiz 2018'de enflasyonla mücadele. Hangi hileye başvururlarsa vursunlar ülkemiz üzerinde oynanan oyunları bozmaya devam edeceğiz.
Biliyorsunuz bazı belediye başkanlıklarımızda nöbet değişimi oldu. Yaptıkları güzel işlerden dolayı onlara teşekkür ediyoruz. Yeni görev alan belediye başkanlarımıza da başarılar diliyoruz. AK Parti halka hizmeti hakka hizmet gören köklü bir siyasi geleneğin temsilcisidir.