Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'i de ziyaret ettiğini hatırlatan Yıldırım, "Orada da genellikle Arakan'da yaşananlar, burada Birleşmiş Milletler'in daha etkin rol alması, keza Suriye'deki savaşın sonlandırılması, kalıcı çözümün bulunmasına yönelik Cenevre sürecinde Birleşmiş Milletler'in daha etkin olması gibi benzer bölgesel konuları değerlendirdik" dedi.
'TÜRKİYE'YE KARŞI BÜYÜK BİR SEVGİ VAR'
Temasları kapsamında ABD'nin ekonomi çevreleri, yatırımcılar ve Müslüman toplumu temsilcileriyle bir araya geldiğini, çeşitli sivil toplum örgütleriyle görüştüğünü anımsatan Yıldırım, görüşmelerde gerek Türkiye-ABD ilişkilerini değerlendirme gerekse burada Türkiye aleyhine yapılan birtakım algı çalışmalarına karşı doğru şekilde bu sivil toplum kuruluşlarını bilgilendirme fırsatını bulduklarını kaydetti.
Başbakan Yıldırım, Eyüp Sultan Kültür Merkezi Camisi'nde cuma namazını eda ettiklerini ve burada Türk ve diğer Müslüman toplulukların temsilcileriyle namazdan sonra konuştuklarını hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şunu gördük, Türkiye'ye karşı büyük sevgi, hayranlık var. Özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra burada bütün Müslüman cemaatler ve sivil toplum kuruluşları tek yürek olarak Türkiye'nin yanında yer aldı ve Türkiye'nin bu darbe girişiminden başarıyla çıkması için desteklerini, dayanışmalarını gösterdiler. Bu 15 Temmuz darbe girişimi aynı zamanda Türk Müslüman topluluğuyla diğer ülkelerin Müslüman toplulukları arasındaki ilişkilerin de gelişmesine vesile oldu ve şu anda güzel bir iş birliği çalışması içerisindeler."
Yıldırım, ziyaretinin hem resmi tarafının hem de resmi olmayan diğer bölümünün oldukça yoğun ve verimli geçtiğini belirtti.
'GÜLEN VE YPG KONULARINDA BEKLENTİLERİMİZİ İLETTİK'
Açıklamalarının ardından bir gazetecinin, ABD Başkan Yardımcısı Pence ile görüşmede, Fetullah Gülen'in iadesi ve ABD'nin YPG'ye silah yardımı konularının gündeme geldiğini hatırlatarak, "Kısa veya orta vadede somut adımları bekliyor musunuz?" sorusu üzerine Yıldırım, şunları söyledi: "Tabii biz olması gerekeni söyledik, beklentilerimizi ilettik. Karşı taraf da bununla ilgili bize olumsuz bir şey söylemedi. Yani bu konulardaki hassasiyetimizi, konuya verdiğimiz önemin farkında olduklarını paylaştılar. Bundan sonrasını takip edeceğiz, göreceğiz. Ona göre biz de adımları atacağız. Bizim amacımız ilişkileri daha da germek değil, ilişkileri geliştirmek, iyileştirmek. Bunun her iki ülkeye faydası var. Türkiye'ye de faydası var, Amerika'ya belki daha çok faydası var. O bakımdan olumlu gündem üzerinde çalışmaya devam edeceğiz."
