ABD Başkanı Donald Trump, Merkez Bankası (Fed) başkanlığına Jerome Powell'ı aday gösterdi. Fed'de 2012'den bu yana guvernör olarak görev yapan Powell, adaylığının ABD Senatosu'nda onaylanması halinde Şubat 2018'de Janet Yellen'ın yerine başkanlık koltuğuna geçecek. Jerome Powell'ın Fed başkanı olması halinde Yellen dönemindeki para politikalarını büyük oranda devam ettirmesi bekleniyor.
RS FM'e konuk olan Gedik Yatırım Müdür Yardımcısı Beste Naz Köksal, Başkan Trump'ın neden Powell'ı tercih ettiğini, piyasaların yeni adaya yaklaşımını ve bankanın yeni dönemdeki politikalarını değerlendirdi.
‘POWELL, YELLEN'IN POLİTİKALARININ DEVAMLILIĞINI SAĞLAYACAK'
‘ŞAHİNLER ARASINDA 'GÜVERCİN ADAY' POWELL'
"Jerome Powell'a 'kötünün iyisi' diyebiliriz" ifadesini kullanan Gedik Yatırım Müdür Yardımcısı Beste Naz Köksal, adaylık için adı geçen diğer isimlerin 'şahin' tavrına vurgu yaptı: "Kevin Warsh ve John Taylor daha çok ‘şahin' olarak adlandırılıyordu. Powell ise ortadaki 'güvercin' oldu. Eğer Taylor aday gösterilseydi ve başkan olsaydı piyasalar daha fazla etkilenecekti. Powell'ı görünce piyasalar yumuşak algıladı; dolar endeksi Taylor'ın ismi geçtiğinde yükselirken, Powell'da biraz daha nötralize olmaya başladı."
‘FED'DE BAŞKAN KADAR, GUVERNÖRLERİN POLİTİKASI DA ÖNEMLİ'
Beste Naz Köksal, Fed başkanı kadar 4 boş guvernör koltuğuna oturacak isimlerin de önemine vurgu yaptı. Başkanın eşit oy hakkına sahip olduğunu anımsatan Köksal, oy birliğiyle karar alınacağı için diğer adayların bakış açısının önemli olduğunu söyledi.
‘İLK MESAJLAR 28 KASIM'DA'
Gedik Yatırım Müdür Yardımcısı Beste Naz Köksal, FED başkan adayı Jerome Powell'ın 28 Kasım'da senatoda yapacağı konuşmanın önemine de değindi.
Powell'ın senatonun bankacılık komitesinde sarfedeceği sözlerin önemlini işaret eden Köksal, "2018 Şubat ayı ya da 2018 yılı için piyasa buradan bir mesaj almaya çalışacak. Şubatta göreve başlayacak ve ilk toplantısını yapacak olan başkan adayının senatodaki konuşmasında ipucu arayacağız. Dolar bu söylemlere göre hareket edecek" dedi.
‘TÜRKİYE'DE KUR HAREKETLERİNİN BELİRLEYİCİSİ POWELL'IN ADAYLIĞI DEĞİL'
Türk Lirası'nın dolar ve euro karşısındaki zayıflığında Powell'ın etkisinin yüzde 10-20'lik bir oran olduğunu belirten Köksal, jeopolitik ve siyasal riskleri işaret etti: "Gelişmekte olan ülke para birimleri arasında en zayıf, en dalgalı olan TL. Bu, Dolar/TL'nin 3.90'a zıplamasına neden oldu. FED, 2018'de belki de yine 3 kez faiz artıracak. Faiz artırımına ve bilanço küçültmelerine devam eden bir FED olacağı için dolar ister istemez yükselecek."
‘MALİ POLİTİKA VE PARA POLİTİKASININ AYRIŞMASI, MERKEZ BANKASI'NIN İŞİNİ ZORLAŞTIRIYOR'
Gedik Yatırım Müdür Yardımcısı Köksal, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın işinin hiç olmadığı kadar zor olduğu görüşünde. Köksal'a göre bunun nedeni ise mali politikalarla, para politikalarının aynı istikamette olmaması: "Bundan önceki dönemlerde Merkez Bankası'nın politikasına uygun bir mali politika vardı. Fakat bir süredir Merkez sıkılaştırma adımları atarken, bir yandan da gevşemeci mali politikalar güdülüyor. Yani Merkez Bankasının politikalarıyla, hükümetin canlandırıcı politikaları şu anda pek birbirini tutumuyor. Özellikle yabancı bankalar, 2018'de Merkez Bankası'ndan neredeyse 200 puanlık faiz artışı bekliyor."
‘KUR ARTIŞI, GIDA ENFLASYONU YARATACAK'
Beste Naz Köksal, gıda fiyatlarının döviz kuru üzerinde oluşturduğu baskıya da vurgu yaptı. Köksal, hükümetin gıda ithalatına yönelik politikalarıyla birlikte, kurun gıda fiyatları üzerindeki hegemonyasının artık daha da artığını belirtirken, "Dolayısıyla bu kur hareketleri gıda enflasyonu olarak karşımıza çıkacak" dedi.