Bahçeli'den 'seçim barajı düşürülebilir' mesajı

MHP Genel Başkanı Bahçeli, Sputnik'in de aralarında bulunduğu gazetecilerle TBMM'de bir araya geldi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın ve Basın Başdanışmanı Deniz Güçer'in de katıldığı sohbet toplantısında Bahçeli, gündemdeki konuları değerlendirdi.

'ABD SÜPER GÜÇ OLMA NİTELİKLERİNİ ORTADAN KALDIRAN BİR GÜVENSİZ ÜLKE HALİNE GELMİŞTİR'

Türkiye-ABD ilişkilerinde yaşanan gerginlik, iki ülke büyükelçiliklerinin vize krizi nedeniyle yaptıkları açıklama ve Başbakan Binali Yıldırım'ın ABD gezisine ilişkin sorular üzerine Bahçeli, şöyle konuştu:

"ABD, dost ve müttefik bir ülke olarak yıllardan beri Türkiye ile ilişkilerini sürdürdüğü iddiasını taşıyor. Fakat ne dostluğa ne müttefikliğe yakışmayan sadece Amerikan çıkarları doğrultusunda hareket eden bir anlayışla Türkiye-Amerikan ilişkilerini anlamaya, kavramaya veyahut uygulamaya çalışıyor. O bakımdan ABD süper güç olma, dost ve müttefik olma niteliklerini ortadan kaldıran bir güvensiz ülke haline gelmiştir. ABD'nin önce Türkiye'nin taleplerine iyi niyetli yaklaşımı olsa ondan sonrasını Türk milleti gereğini yapar. Ama hala bunu yapmıyor. ABD'nin kendisini bir gözden geçirmesinde yarar var diye düşünüyoruz."

'BU ZİYARETLERİ FAYDALI GÖRÜYORUM'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önümüzdeki hafta Rusya'ya yapacağı geziyle ilgili soruyu da yanıtlayan Bahçeli, "Uluslararası ilişkileri güçlendirebilecek, telefon diplomasisi başta olmak üzere yerinde ziyaretleri fayda görüyorum. Çünkü karşılıklı anlatmak suretiyle Ortadoğu'daki milyonları aşan eziyeti durdurmak lazım, zulmü durdurmak lazım, insanların hayatlarına son verebilecek davranışları bir sonuca kavuşturmak lazım. O bakımdan iki konuda bu hükümete tam destek veriyorum. Uluslararası ilişkilerde, terörle mücadele, bugünkü hükümeti MHP olarak destekliyoruz. Bu desteği kim nasıl algılıyorsa buna da saygı duyuyoruz, bir şey demiyoruz ama Türkiye'nin bugünkü şartlarında buna ihtiyaç olduğu kanaatindeyim. Çünkü bugün böyle bir particiliğin anlamı yok. Yani her şeyi kendine yonttuğunuz her konuda parti çıkarı sağlayabilecek bir yaklaşımı kabullenmek doğru değil. O bakımdan bu ziyaretleri faydalı görüyorum" dedi.

'OFF-SHORE ŞİRKETLERLE İLGİLİ TOPLUMA DOĞRU BİLGİ AKIŞINI SAĞLAMALILAR'

Bahçeli'ye, Başbakan Binali Yıldırım, Malta'da çocukları ve akrabalarına ait off-shore şirketlerinin bulunmasına ilişkin haberler de soruldu. Bahçeli, "Bu konuda doğru bir bilgiye sahip değiliz. Kaynağına inme şansına da sahip değiliz. Basında yazılanlar üzerinde tartışmalarla da bazı şeyler söylemek mümkün olsa da doğru olmaz kanaatindeyiz. Görelim bakalım nereye kadar gidecek" dedi. Bahçeli, gazetecilerin Yıldırım'ın konuyla ilgili ‘gizli değil gerekiyorsa inceleyin' şeklinde açıklama yaptığını söylemeleri üzerine de, "Bir şeyler söylemeleri lazım, madem böyle bir iddia basında yer almışsa, bu konuyla ilgili değerlendirmeyi gerçekleştirmeli ve topluma da bu konuda bir doğru bilgi akışını sağlamalılar" diye konuştu.

'UYUM YASALARINDA TBMM'DEKİ PARTİLERLE DİYALOĞA GİRİLMELİ'

Anayasa değişikliği ile Türkiye'nin değişen yönetim sistemi ile ilgili uyum yasaları gündemde. Bu çerçevede seçim yasalarının değiştirilerek siyasi partilere ittifak yapma imkanı verileceği kulislerde konuşuluyor. Peki, MHP, seçim ittifaklarına nasıl bakıyor? Bahçeli, bu konudaki soruları yanıtlarken, hükümet ve AK Parti'nin uyum yasalarına ilişkin düzenlemeleri TBMM'ye sunmadan önce TBMM'de temsil edilen partilerin yönetimiyle diyalog içerisine girmesinin yararlı olacağını söyledi. Uyum yasaları konusunda şu anda kendilerine ulaşmış bir metin bulunmadığını ifade eden Bahçeli, bu konudaki hazırlıkları da bilmediklerini kaydetti.

'İTTİFAK KONUSUNDA ÇOK HIZLI ÇIKANLAR, ÇOK HEVESLİ İNSANLAR VAR'

Seçim ittifakları konusunda isim vermeden İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in açıklamalarına atıf yapan Bahçeli, "İttifak konusuyla ilgili de çok hızlı çıkanlar oldu. İttifaka çok hevesli insanlar var. Onların o hızını bir görmek lazım nereye kadar gidiyor" dedi. Bir gazetecinin, "Gidişat hızın kesildiğini gösteriyor biraz, daha başında hızın kesildiğini gösteriyor" sözleri üzerin de Bahçeli, "O tartışılıyor herhalde. Televizyonları takip ettim, hız kesilmemiş de hızlı giderken sürat ayarında anlaşmazlıklar var" diye konuştu.

'BUNLAR KAMOUYU ARAŞTIRMASINDAN ZİYADE KAMUOYU OLUŞTURMAYA YÖNELİK ARAŞTIRMALAR'

Son günlerde çeşitli kamuoyu araştırmaları yayınlandı. Bazı araştırmalarda MHP baraj altında görünüyor. Bahçeli'ye bu anketleri nasıl değerlendirdiği ve parti olarak anket yaptırıp yaptırmadıkları da soruldu. MHP olarak eskiden beri araştırma yaptırmadıklarını vurgulayan Bahçeli, "Bunlar kamuoyu araştırmasından ziyade kamuoyu oluşturmaya yönelik araştırmalardır. Bunu da bildiğimiz için hiçbir araştırmaya güvenmiyoruz" dedi.

'MHP TÜRK SİYASİ HAYATINDA BARAJ SORUNU OLMAYAN PARTİLERDEN BİR TANESİ'

Baraj konusunda yine tartışmalar olduğunu ifade eden Bahçeli, "Ama bugüne kadar yapılmış olan araştırmalarda MHP'nin yüzde 10 barajını geçtiği veyahut da yüzde 10'nun üzerinde bir rakama ulaştığı hemen hemen yazılıp çizilmedi. Seçim sonuçlarından sonra bazı sonuçlar elde edildi. Genellikle bizi yüzde 2 ile yüzde 8 arasında hep getirip götürdüler. Ama sonuçlar öyle olmadı. MHP, Türk siyasi hayatında baraj sorunu olmayan partilerden bir tanesi. Ama illa bir barajın altında kalma baskısı var toplumda, böyle olursa da iyi olur diye düşünenler var, o da sakat bir düşünce" diye konuştu.

'YÜZDE 10 TÜRKİYE'DE ÇOK AĞIR BİR BARAJ'

Seçim barajıyla ilgili tartışmaları da değerlendiren Bahçeli, "Yüzde 10 barajı Türkiye'de çok ağır bir baraj, geçmişten beri ifade ettiğimiz şekliyle" dedi ve şöyle devam etti:

"Hele hele ilk 12 Eylül sonrasında yeniden siyasi yapılanma sürecine geçildiğinde hem il de yüzde 20-25 arasında bir baraj bunun üstünde de yüzde 10 bir baraj konmuştu. O baraj tabi 12 Eylül döneminde darbe teşebbüsünde bulunan zihniyetin himayelerinde faaliyetlerine başlayanlar için öyle bir baraj söz konusu edilmemişti. MSP ile MHP üzerinden bu konular tartışılır hale gelmişti ve bunların baraj altında kalarak Türk siyasi hayatında silinmesi arzusu olmuştu. Öyle bir dönem içerisinde siyasi hayatın nasıl devam etmesi gerektiği, barajın nereye kadar çekilmesi gerektiği konuları gündeme geldiğinde sonuç alınamadığı için hepinizin bildiği gibi bir ittifak uygulaması olmuştu. O ittifakta Refah Partisi Milliyetçi Hareket Partisi ve Islahatçı Demokrasi Partisi arasında oldu. Bu uygulamanın da öncülüğünü MHP o zaman yapmıştı."

'YÜZDE 10 BARAJI İTTİFAKLARLA AŞILABİLİR DURUMA GELDİ'

"Biz o zamandan sonraki dönemde bölücü unsurların TBMM'de temsiline imkan vermeyecek bir baraj oranı olarak yüzde 10'nun devamından yana olduk. Yani bize karşı da yüzde 7, yüzde 8 gibi oranları söylemelerine rağmen acaba biz yüzde 10'un üzerinde bir oranla gelebilir miyiz dedik, Cenabi Allah nasip etti ve gelindi, bazen de barajın altında kaldığımız dönemler de oldu. Ama o günkü uygulamalarla bölücü unsurlar olarak TBMM'de temsil imkanını baraj engeliyle aşamayacaklarını anlayanlar kendilerini bir parti disiplini içerisinde hareket ettirerek bir yapılanma sağladılar ve bağımsız adaylarla TBMM'ye girip orada mücadelelerini devam ettirdiler. Demek ki yüzde 10 barajı ittifaklarla veyahut da başka türlü kararlılıklarla aşılabilir bir duruma geldi."

'ANLAMI OLMADIĞI GÖRÜLDÜ, BÜTÜN BUNLARDAN DERS ÇIKARMAK LAZIM'

"Şimdi Türkiye'de iki şeye dikkat etmek gerekiyor. Artık bu zorlamalarla ve dayatmalarla birilerini öldürerek kendini yaşatma yerine hep beraber nasıl yaşarız, demokrasi içerisinde bunu nasıl başarırız, Türkiye'yi nasıl bir istikrar ve normalleşme sürecine getirebiliriz konusunda bir uzlaşmaya varacak çalışma yapmak lazım. Bu yüzde 5 mi olur batı demokrasilerinde olduğu gibi, yüzde 7 mi olur yoksa yüzde 10'da kalıp böyle mi devam etmesi gerekir, bunları görmek lazım. Bu konuyu yaparken bir başka partiyi yok farz edip ezerek kendine bir yol çizmeye çalıştığında da bunun bir anlamı olmadığı görüldü. Yani bütün bunlardan ders çıkarmak lazım, benim söylemek istediğim konu o."

Bahçeli, bir gazetecinin, "Bu sözlerinizden yüzde 10 barajının esnetilebileceğini mi anlayalım, yüzde 5, yüzde 7 bir seçenek mi?" sorusuna ise, "Bu kadar anlattım, bunda çok anlaşılır şeyler var, bana tekrar yaptırmayın" yanıtını verdi.

'MHP ERKEN SEÇİMDEN YANA DEĞİL'

CHP'nin erken seçim talebiyle ilgili de konuşan Bahçeli, "Parti görüşleri olarak saygı duyulur. Ama MHP bir erken seçimden yana değildir. Hem Türkiye'nin içiresinde yaşanan terör ve uluslararası ilişkiler bağlamında hem de gelecekteki bir takım konuları erken tartışmaya açıp gölgelemek veya onu zafiyete uğratmak, itibarsızlaşmaya da gerek yok. Yani dün seçimlere karşı bu kadar ihtiraslı gözükmüyordu ama şu an CHP herhalde çıkıp bir yerlerden çok büyük güç alıyor ki cesaretlendi birden. Bu güç Adalet Yürüyüşü'ne dayanıyorsa mesele yok. Ama başka yerlerden alıyorsa onu düşünmek lazım" diye konuştu.

AK PARTİLİ KUZU, BAHÇELİ'DEN DESTEK İSTEDİ

Bahçeli, bir soru üzerine de, MHP olarak daha önceki seçimlerde olduğu gibi bu seçimde de TBMM Başkanlığı'na aday göstereceklerini söyledi ve "Meclis Başkanlığı seçimi köklü bir tartışma ve kamplaşmaya zemin teşkil etmemesi lazım" uyarısında bulundu. Gazetecilerin AK Parti'de Burhan Kuzu'nun TBMM Başkanlığı'na aday olmak istediğini ifade etmeleri üzerine de Bahçeli, Kuzu'nun MHP grup toplantısından çıktıktan sonra kendisi ile görüştüğünü söyledi. Bahçeli, "Böyle bir düşüncesinin olduğunu ifade ettiler. Biz de gelişmeleri takip ettiğimizi söyledik. Zaten hemen ilkin cevap verilmez bu gibi şeylere" dedi.

'BİZİM ŞİKAYETİMİZ OLMADI İSMAİL (KAHRAMAN) BEY'DEN'

TBMM Başkanlığı'na milletvekili sayısı açısından iktidar partisinin adayının seçilme şansı bulunduğunu hatırlatan Bahçeli, "Üçüncü turda istediklerini seçebilirler yani bu imkan iktidarda var. Önemli olan Meclis'teki bugüne kadarki yönetim şeklinde önemli dersler çıkartabilecek, Meclisi verimli çalıştırabilecek, çatışmalardan uzak tutacak bir anlayışta birisi olması gerekir. Nitekim de öyle oluyor zaman zaman" diye konuştu. Bahçeli, "TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın yönetimini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna ise, "Bizim şikayetimiz olmadı İsmail Bey'den, parti olarak bir şikayetimiz olmadı" yanıtını verdi.

'DİKTATÖR TARTIŞMASINI YERSİZ BULUYORUM'

Bahçeli, bir gazetecinin CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP yöneticilerinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik ‘diktatör" söylemine ilişkin sorusu üzerine de, "Bu tartışmayı ben yersiz buluyorum. Yani Türkiye'de diktatör olmaya gerekli kılacak bir durum da söz konusu yok. Geçmişteki diktatör örneklerini dikkate aldığınız vakit, diktatör olma hevesi taşıyanların da örneklerden ders çıkartıp varsa düşüncesi hevesi vaz geçmesi lazım" dedi.

'GÜLDÜKLERİ GÜN YANINDA OLMADIĞIMIZ GİBİ AĞLADIKLARI GÜN DE YANLARINDA OLMAYIZ'

Balıkesir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur'un ‘tehdit edildiğini' söyleyerek göz yaşları içerisinde istifa etmesine ilişkin soru üzerine Bahçeli, "Biz o konuda baştan beri söylüyoruz. Bir başka partinin içişleri meselesine karışamayız. Güldükleri gün yanlarında olmadığımız gibi ağladıkları gün de yanlarında olmayız" dedi.

'BEŞİKTAŞ 11 YABANCI İLE SAHAYA ÇIKSA KULÜPTEN AYRILIRIM'

Bahçeli, daha önce yaptığı bir açıklamada Konyaspor ile oynadığı maçta ilk 11'inde yerli futbolcu bulunmayan Galatasaray'ı "Galatasaray ismini değiştirsin. Böyle takım mı olur canım?" sözleriyle eleştirmişti. Bahçeli, bir gazetecinin bu açıklamasına yönelik tartışmaları hatırlatması üzerine, özellikle sosyal medyada gösterilen tepkileri gördüğünü ifade etti. Gülerek "Katı Galatasaraylılar var Angara Güçlü oldukları gibi…" diyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

" Ama bizim söylediğimiz Galatasaray'ın düşünmesi gerektiği bir konu. Yani bir maça çıkıyorsunuz 11 tane yabancı futbolcuyla oynuyorsunuz. Bu Galatasaray'ın kuruluş gününden bugüne kadar ki zaferlerini gölgeleyen bir yaklaşımdır. Yani Galatasaray'da hiç mi kimse kalmadı? Arada sırada da birkaç tane yerli futbolculara yer vermelerinde fayda var. 11 kişilik takım kuruyorsunuz 11'i de yabancı. Antrenör de yabancı olunca o zaman hangi ülkenin takımıyız, nerede oynuyoruz? Galatasaraylılar bunu düşünmesi lazım. Onun için ya isim değiştirsinler ya bu huydan vazgeçsinler. Hala aynı kanaatteyim. Yani Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray 1900'lü yıllardan beri olan kulüplerdir, bu kulüpler üzerinde öyle gölge taşımaması lazım, iki üç tane olabilir mi olur. Bizden de yurt dışına gidenler var onlarla da övünüyoruz, oradan da bize gelenler olabilir ama 11 tane gelirse düşünmek lazım. Beşiktaş'ta olmuş olsa, Beşiktaş 11 futbolcuyla sahaya çıksın koyu bir Beşiktaşlı olmama rağmen kulüpten ayrılırım, 11 yabancıyla."

Bahçeli, maçlarda bazen futbolcuların hangisinin ayağında top olduğu ve isminin ne olduğu konusunda şaşırdıklarını ifade ederek, "Dilin de dönmüyor bazılarında, kimisi İspanyol kimisi Brezilyalı. O bakımdan bizim gençlerimize yol vermemiz lazım. Onun için de alt yapı dediğimiz unsuru geliştirmekte yarar var. Alt yapıda da Beşiktaş üstattır. Güzel futbolcular çıkarmıştır yine de çıkar" diye konuştu. Bahçeli, Beşiktaş'ta en beğendiği futbolcunun sorulması üzerine de, "Alayını beğeniyorum" dedi.

'ÇIKAN ARABA EPEYİ KULLANILDIKTAN SONRA BEN ALIRIM'

Bahçeli, yerli otomobil projesi hatırlatılarak, ilk yerli arabalardan alıp almayacağı sorusuna ise ‘klasik araba tutkusuna' atıf yaparak yanıt verdi. Bahçeli gülerek, "Çıkan araba epeyi kullanıldıktan sonra ben alırım" dedi