"Ama çok büyük vergi kayıpları söz konusu olduğu için vergi cenneti adını alıyor ve ülkelerde uluslararası anlaşmalarla bunların listelerini yayımlamayı öngörüyor" diyen Toker, şöyle devam etti:
"Bunların listeleri yayımlandığı zaman burası ile ticaret yapan, buralarla ödeme yapan, buralarda kurulmuş şirketlerle ilgili bütün ekonomik faaliyetler vergi kapsamına alınıyor. Bazı ülkeler bunu yapıyor. Ve uluslararası anlaşmalara imza atmışsanız bu da sizin için bazen bir yükümlülüğe dönüşebiliyor. Şimdi hükümet burada bir kanun tasarısı hazırlamış, bir irade ortaya koymuş, kurumlar vergisi kanununu değiştirmiş, mecliste de bu 2006 yılında yasalaşmış. Birçok kurumlar vergisi kanun maddesini değiştirmiş. Onlardan biri ‘Vergi cenneti olarak anılan bu yerlerde kurulan şirketlerle ilgili bir ekonomik faaliyet olursa, oraya ödeme yaparsan yüzde 30 kesinti yaparım' bu madde. Çünkü bir devlet için aslolan olabildiğince çok vergi toplamaktır. Bakanlar Kurulu'nun bununla ilgili çıkarması gereken bir kararname vardı. 11 yıl oldu çıkarmadı. Vergi cennet olarak tarif ettiği bu listeler yayımlanmadığı için bu kesintiler yapılamıyor. Dolayısıyla milyonlarca dolarlık vergi kaybı söz konusu.
Öncelikle bu listenin yayımlanması lazım. Bu liste yayımlanmazsa bu yüzde 30 kesintinin yapılmasına olanak yok. Hükümet bu listeyi yayımlamazken, bu yüzde 30 kesintileri yapmazken, kendi zenginlerini korurken, meclisten kanuna aykırı olarak 37 milyar lira ek borçlanma yetkisi istiyor. Eğer bunun gibi vergiler tahsil edilebilseydi, bu listenin yayımlanması hilelerle engellenmeseydi, paralar ihalelere saçılmasaydı bu borçlanmaya ihtiyaç duyulmayacaktı."