Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na: 'Başbakan olacağım' diyerek başbakan olunmaz

TBMM'de AK Parti'nin grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Geçtiğimiz cuma günü 3 Kasım 2002 seçimlerinin 15. yıldönümüydü. Parlamentoda yüzde 63 gibi bir çoğunluğa sahip olduk. Milletimizin bize olan güvenini boşa çıkarmadık oylarımızı sürekli yükseltirken parlamentodaki oranımız da kendini korudu. 3 Kasım seçimleri ülkemizde yeni bir dönemin miladı olmuştur.

Büyüyen güçlenen gelişen Türkiye'nin imkanları her bölgemizde şehrimizde her haneye yatırım hizmet olarak yönlendirilmiştir. Şimdi önümüzde yeni bir imtihan var. 2019 seçimleri ülkemiz ve partimiz için en az 3 Kasım seçimleri kadar kritik bir dönüm noktası olacaktır. Ülkemizin yeni yönetim mimarisini oluşturma için şimdiden çalışmaya başladık.

Bölgemizdeki ve dünyadaki gelişmeler önümüzdeki asrı biçimlendirecek köklü bir yeniden yapılanma sürecinde olduğumuzu gösteriyor. Ortadoğu'daki gelişmeler bunlar rastgele olan değişimler değildir. Türkiye Kurtuluş Savaşı'nda bu yana belki de ilk defa bu kritik sürece önceden yazılmış senaryolardaki rolünü kabul etmek yerine kendi iradesini ortaya koyan bir pozisyonda girmiştir. Milletimiz oynanan oyunu görmüş iradesini büyük ve güçlü Türkiye'den yana kullanmıştır.

PKK sadece PKK değildir. Bu örgüt ülkemize yönelik operasyonlarda kullanılan bir aparattır.

'FETÖ'nün bankalarına para yatırmayın, okullarında çocuk okutmayın' derken boşuna konuşmadık. Akıllı olanlar Türkiye'yi terk etti gitti, aklı olmayanlar burada tuzağa düştü. Diyorlar ki bilmiyorduk onun için gönderdik. Hepsi hikaye.

FETÖ'nün neyi nasıl götürdüğü ortada. Şimdi temizleme dönemi içindeyiz. Hukukun kuralları neyi gerektiriyorsa bunu yapıp yolumuza devam edeceğiz. Arkadaşlarımız şu anda kar kış demeden Hakkari'de, Tendürek'te, Cudi'de, Gabar'da sürekli olarak askerimizle polisimizle birlikte oralarda. Şu anda bütün siyasi kademelerimiz bakanlarımız komuta kademesi hepsi bu hafta oralardaydı, oradan kendileriyle irtibat halindeydik. Durmayacağız, üzerine üzerine gideceğiz, kimse alınmasın gücenmesin, buralarda 'yok şöyleymiş, böyleymiş' demesin, gideceğiz, bizim bir şehidimizin kanı yüzlerce teröristin kanıyla ölçülemez. Bunu böyle bilsinler.

Sokullu Mehmet Paşa'nın, Venedik Büyükelçisi'ne söylediği şöyle bir söz vardır: 'Biz Kıbrıs'ı almakla sizin kolunuzu kestik, siz ise İnebahtı'da bizim sakalımızı tıraş ettiniz. Kesilen sakal daha gür şekilde büyür ama kesilen kol yerine gelmez.

Ufak tefek de olsa yaralar aldık ama çok daha güçlü ve karalı şekilde hedeflerimize doğru ilerlemeyi sürdürdük. Ayaklarımıza takılan çelmeler, iki yüzlü tavırlar elbette bizi sıkıntıya sokmaktadır ama bu sıkıntılar sakalımızın tıraşı mesabesindedir.

Yedi düvel üzerimize de gelse Rabiamızdan asla taviz vermeyeceğiz. Rabiamızı ana muhalefetin başındaki zat (CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu) anlayabilmiş değil. Tekrar söyleyeyim sonuna kadar tek millet tek bayrak tek vatan tek devlet diyeceğiz.

Dünyada reform talep eden taraf muhalefet olur. Biz reform peşinde koşuyoruz ana muhalefet bunları engellemeye çalışıyor. Ana muhalefet partisinin foyası artık ortaya dökülmüştür. Eskilerin deyimiyle takke düşmüş kel görünmüştür.

'Başbakan olacağım' diyerek başbakan olunmaz, 'değişim' diyerek de değişim gerçekleşmez. Hep aynı şeyleri yaparak her defasında farklı sonuçlar elde etmeye çalışmak akıl sağlığı ile ilgili soruna işaret eder. Önce zihniyetinizi, sonra yöntemlerinizi değiştirmeye ihtiyaç vardır. 20 yıl önce ne diyorlarsa bugün de aynı şeyi söylüyorlar.