Ağustos sonunda yeni kurulan Arakan Rohingya Kurtuluş Ordusu'nun (ARSA) bölgedeki karakollara yönelik saldırılarının ardından ordu bölgede operasyon başlatmıştı.
O zamandan bu yana ordunun ve Budist milislerin vatandaşlık hakları olmayan ve 'Bangladeşli göçmenler' olarak tanımlanan Arakanlı Müslümanlar'a yargısız infazlar, tecavüz ve ev yakma gibi suçlar işlediği açıklanmıştı. Gazeteciler, görgü tanıkları ve uluslararası insan hakları örgütlerinin bu yöndeki açıklamalarına rağmen Myanmar'ın Nobel Barış Ödülü sahibi de olan fiili lideri Aung Suu Kyi, ordunun bölgedeki operasyonlarda ‘etnik temizliğe' varan ihlallerde bulunduğu iddialarını reddetmişti.
Aynı zamanda Bangladeş'te milletvekili de olan Millat, 15 Ağustos'tan bu yana resmi rakamlara göre 600 bin; gerçek rakamlara göre ise bundan daha fazla sayıda Arakanlı Müslüman'ın Bangladeş'e sığındığını belirterek, "Felaket bölgesine şahsen de çok kez gittim. 80 binden insan sınırda geçici barınma olanaklarıyla ve kötü koşullarda mücadele ediyor. Bunların çoğu kadın ve çocuklar. Bu felaket insanlığın bu zamana kadar karşılaştığı insan eliyle yapılmış en büyük felaket. Bangladeş hükümeti olarak insani yardım amacıyla sınırlarımızı açıyoruz. Ancak hala büyük miktarda barınma, gıda, su ve ilaç gibi hayatta kalmak için gerekli olan yardımlara ihtiyaç var. Bildiğiniz gibi kış kapıda ve yardımların aciliyeti de gittikçe artıyor. Şu anda ben bu insanların yaklaşan ağır mevsim koşullarıyla nasıl mücadele edeceklerini bilmiyorum" dedi.
Arakanlı sığınmacıların kendilerine "Bize yardım eden Bangladeş hükümetine ve Bangladeş Kızılayı'na teşekkür ediyoruz ama biz evimize dönmek istiyoruz" dediklerini aktaran Millat, şöyle konuştu: "İlk aşamada bu insanların barınma, gıda gibi ihtiyaçları karşılanıyor fakat bu, kalıcı bir çözüm değil. Kalıcı bir çözüm için herkesin istediği gibi ülkesine dönebilmesi gerekiyor. Bir diplomasi süreci devam ediyor. Başbakan Şeyh Hasina Vecid de Birleşmiş Milletler'de bu felaketi gündeme getirdi. Biz, ülkemize sığınan Arakanlı Müslümanlara elimizden geldiğince insani yardımda bulunuyoruz, fakat bu insanlar Myanmar vatandaşları, ülkelerine dönmek istiyorlar. Biz de uluslararası kamuoyunun dikkatini bu yöne çekmeye çalışıyoruz. Tüm dünya, Myanmar hükümetini bir çözüme ikna etmek için çalışmadığı sürece kalıcı bir çözüme ulaşmamız mümkün değil."
Arakan krizinin başında bölgeyi ziyaret eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'a teşekkür eden Millat, "Türkiye ve diğer Müslüman ülkelerin bu sorun için çalıştıklarını biliyoruz. Ve bu çabalar bizim bölgedeki yardım faaliyetlerimizi daha da kolay hale getiriyor. Fakat daha gidecek çok yolumuz var. Myanmar hükümeti ve ordusu bu insanların ülkelerine geri dönmelerine izin vermediği sürece kalıcı çözüme ulaşmak mümkün değil" dedi.