Balfour Deklarasyonundaki "Yahudi olmayan toplulukların sivil ve dini haklarının hiçbir şekilde etkilenmemesi gerektiği" ifadesi ile İsrail'in bölgedeki insan hakları ihlalelerine ilişkin soru üzerine Netanyahu, "Sivil ve dini haklardan bahsediliyor. Aslına bakılırsa İsrail'in vatandaşları Ortadoğu'da gerçekten sivil ve dini haklardan faydalanan tek nüfus. Dini özgürlükler, trajik olarak diğer hiçbir Ortadoğu ülkesinde olmazken, bu İsrail'de korunuyor." dedi.
İsrail'in yasa dışı yerleşim politikasının bir sorun olmadığını savunan Netanyahu, "Sorun, 100 yıldır Filistin liderliğinin herhangi bir sınırdaki Yahudi devletini tanımamaktaki ısrarcılığıdır. Eğer bu sorun ortadan kalkarsa, yerleşim konusu da dahil olmak üzere hepsi çözüme kavuşur" diye konuştu.
Netanyahu, Lübnan Başbakanı Saad Hariri'nin istifasının da tüm dünya için "uyanma alarmı" niteliği taşıdığını belirterek, "Bu, Ortadoğu'nun gerçekten neyi tecrübe ettiğini gösteriyor. Ortadoğu, İran'ın fetih girişimini tecrübe ediyor. Bu İran egemenliğini durdurmalıyız" ifadelerini kullandı.
'TRUMP İRAN'I SORUN OLARAK GÖRMEKTE HAKLI'
"Öncelikli olarak liderlik özellikleri var. Ortadoğu'yu daha başka görüyor. (Eski ABD Başkanı Barack Obama'ya atfen) Bazıları Ortadoğu'daki çözümün İran olduğunu düşündü. Donald Trump ise İran'ı problem olarak görüyor. Ancak İran'ın problem olduğunu düşünen sadece Donald Trump değil. Bizler de Arap devletleri de Hariri de şimdi istifa etti. Ve haklı."
Ortadoğu'da yeni bir düzenleme yapıldığını öne süren Netanyahu, "Eğer orada Orta Çağ zihniyeti kazanırsa sizler burada kaybedersiniz. Dünyanın geleceği için bu savaşın ön cephesinde gerçekten biz duruyoruz. Ortadoğu'nun geleceği için değil, dünyanın geleceği için. Donald Trump, İran'ın birincil sorun olduğunu anlıyor bence" şeklinde konuştu.
'İNGİLTERE'NİN İSRAİL POLİTİKASININ SÜRECEĞİNİ UMUYORUM'
"Kimin Başbakan olacağına İngiliz halkı karar verir ancak Britanya'nın İsrail politikasının devam edeceğini umuyorum. Çünkü burada insanların bilmediği birşey var. O da güvenlik ve istihbarat ajanslarımız arasında yoğun bir iş birliğine sahibiz. Bu iş birliği çok sayıda hayatı kurtardı. Çok sayıda İsrailli, çok ama çok sayıda da İngilizin yaşamını kurtardı. Umarım bu gelecekte de devam eder."