Serhat Sarısözen'le Gündem Dışı'nın bu haftaki konuğu araştırmacı yazar Esra Yıldırım'dı. 2014-2015 yılları arasında Karadeniz, Ege, Marmara ve İç Anadolu olmak üzere Türkiye'nin dört ayrı bölgesinde, yedi farklı ile giderek yirmi sekiz kadının yaşamına erişen Esra Yıldırım, ‘Yeni Bir Hayat Kurmak' isimli kitabında babalık, evlilik ve boşanma hikayeleri üstünden ‘kadın'ı anlattı.
‘ÇOCUK BABANIN UZANTISI OLARAK GÖRÜLÜYOR'
‘Toplumda çocuğun canını adeta erkeğin verdiği, kadının tıpkı bir konteynır gibi görüldüğü ve çocuğu taşımakla görevli kılındığını' söyleyen Esra Yıldırım'a göre, çocuk babanın uzantısı olarak görülüyor ve bu şekilde yetiştiriliyor.
‘TÜRKİYE'DE BOŞANAMAMA SORUNU VAR'
"Türkiye'de boşanamama sorunu var" diyen Esra Yıldırım'ın dinleme fırsatını elde ettiği yaşam öyküleri birbirine benzemekle beraber üzerine düşünülecek yedi ortak temayı oluşturuyor:
"Bu temalardan ilki kadınların babalarıyla, kendi evlerinde deneyimledikleri ‘babalıkla' ilintili. Babalarıyla veya babalıkla olan ilişkileri, kadınların kendilerini bir kadın olarak nasıl algıladıklarından evlilik yaşantılarına kadar uzanan güçlü bir etki olarak beliriyor anlatılarda. Evliliğin gerçekleşmesinde rol oynayan içsel sebepler ise ikinci tema. Bu tema, kadınların eyleyiciliklerini göz önünde bulundurarak evlilik kararının alınış biçimlerine odaklanmaya teşvik ediyor. Üçüncü olarak, kadınların evlilik yaşamlarındaki ortak deneyimlerinden yola çıkarak ‘yuvayı dişi kuş yapar' atasözünün işaret ettiği ‘dişi kuş' olmanın kadın yaşamındaki karşılığını görüyoruz. Hane içindeki kadınlık ve erkeklik deneyiminin nasıl dönüştürdüğüne değinen dördüncü temayı, aile içi şiddet anlatılarının yer aldığı beşinci tema takip ediyor. Altıncı ve yedinci temalar ise kadınların boşanma kararını nasıl aldıkları, kararlarının nasıl karşılandığı ve boşanma deneyimini nasıl yorumladıklarına dair."
Boşanma aşamasında kadınların kocalarından ziyade babalarıyla yüzleşmek zorunda kaldıklarını söyleyen ve bunu ‘baba'nın karar verici olmasıyla açıklayan Yıldırım'a göre, ‘baba', bütün geriye kalan aile bireyleriyle sanki onları dizginlemek üzerine bir role sahip ve bu rol, şiddet içeriyor.
Kadın cinayetlerine de değinen Esra Yıldırım'a göre kadın cinayetlerini tetikleyen şey ‘erkeklik krizi'. Kadın cinayetlerinin, özellikle kadının daha fazla çalışma hayatına girmesiyle artış gösterdiğini söyleyen Yıldırım'a göre erkek, evi geçindirme kudretini kadınla paylaşınca veya eve yeterli kazancı sağlayamayınca, şiddetin boyutu artıyor, erkeklik krizi tetikleniyor:
"Kadın ve çocukları ima ettiği sürece ancak ve ancak bir erkek ‘aile' sahibi olabilir. Evlenmek içinse bir ev gereklidir çünkü evlenmek demek 'evle kuşanmak' demektir. Erkeğin evlendikten sonra da ailesiyle yaşamaya devam edebildiği düşünülürse evlilik tarafından evle kuşanan aslında kadındır. ‘Yuvayı dişi kuş yapar' atasözü, toplumun evlilik sayesinde evle kuşanmasının karşılığında kadından ne beklediğine de işaret eder kısaca."
ESRA YILDIRIM KİMDİR?
1987 yılında İstanbul'da doğdu. Beşiktaş Anadolu Lisesi'nden mezun olduktan sonra Boğaziçi Üniversitesi'nde Tarih eğitimi aldı. Yine Boğaziçi Üniversitesi'nde Eleştiri ve Kültür İncelemeleri departmanında yüksek lisans yaptı. Yüksek lisans sürecinde Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölümü öğretim üyesi Naz Bulamur'un bir araştırma projesinde asistanlık yaptı ve araştırma Cambridge tarafından kitaplaştırıldı. Boğaziçi Üniversitesi Atatürk Enstitüsü Modern Türkiye Tarihi'nde doktorasına devam ediyor. ‘Yeni Bir Hayat Kurmak' yazarın yüksek lisans tezinin kitaplaştırılmış halidir.