Türkiye turizmi, yüksek sezonu otel doluluklarında İstanbul ve Antalya'daki artışların etkisiyle yükselişle kapattı. Müşteri bazındaki artış sektöre moral verirken, gelirlerin hala yerinde sayması ise moralleri bozmaya devam etti.
Türkiye Otelciler Birliği'nin (TÜROB) son 5 yılı mercek altına aldığı araştırmasına göre, bugünkü fiyatlarla gelir kaybının telafi edilmesi pek mümkün görünmüyor.
2012'de TARİHİ ZİRVE
Türkiye otel doluluklarında ve fiyatlarda tarihi zirveye 2012 yılında ulaştı. 2012 yılında Türkiye'nin ortalama doluluk oranları yüzde 64.7 olarak gerçekleşirken, ortalama oda fiyatı 115.6 euro'ya, oda başı ortalama gelir ise 74.8 euro'ya ulaştı.
2012 yılında İstanbul'da ise doluluklar yüzde 72.5 olurken, ortalama oda fiyatı 152.9 euro'ya, oda başı ortalama gelir ise 110.8 euro'ya yükseldi.
Bu fiyatlar turizmde ulaşılan en yüksek ortalama fiyatlar olarak kayıtlara geçti ve Türkiye turizmde Avrupa'nın en pahalı ülkelerinden biri haline geldi.
5 YILDA BÜYÜK DÜŞÜŞ YAŞANDI
Aradan geçen 5 yıllık sürede ise fiyatlardaki büyük erime dikkati çekiyor. Özellikle 2016 ve 2017 yıllarında bu düşüş katlandı. 2016'ya gelindiğine doluluklar Türkiye genelinde yüzde 50.8 olarak gerçekleşirken, ortalama oda fiyatı 77.9 euro, oda başı gelir ise 39.5 euro'ya geriledi.
Bu yıl da geçen yıla göre hafif yükseliş olsa da gelir kaybı sürdü.
TURİZMDE ÇÖKÜŞ: TÜRKİYE 'ODA BAŞINA GELİR'DE AVRUPA SONUNCUSU
2017 yılının ilk 9 ayı itibariyle Türkiye oda başı gelirlerde araştırmaya dahil olan 27 Avrupa ülkesi arasında en son sırada yer aldı. Oda fiyatında ise Livanya'nın önünde sondan birinci sırada yer aldı. Doluluklar Türkiye genelinde 2017'nin ilk 9 ayında yüzde 59.7 olarak gerçekleşirken, ortalama oda fiyatı 69.8 euro, oda başı gelir ise 41.7 euro olarak gerçekleşti.
İstanbul'da ise 2017'nin ilk 9 ayında doluluk oranı ortalama yüzde 61.6, ortalama oda fiyatı 78.4 euro, oda başı gelir 48.3 euro oldu.
'SORUN, DOLULUK DEĞİL FİYATLAR'
Araştırmayı değerlendiren TÜROB Başkanı Timur Bayındır, turistlerin gelmesi ve doluluk oranı meselesi dışında, asıl sorunun bütçe-destinasyon imajının yarattığı stres olduğunu dile getirdi.
Özellikle İstanbul'un pazar fiyatlamasının adeta bir koz olarak kullanılmaya başlandığı görüşünü yineleyen Bayındır, "Hükümetimizin ve halkımızın iradesi ve özverisi ile ‘güvenlik' günlük hayatımızın bir meselesi olmaktan çıksa da önceden yaratılan algı maalesef ki belimizi büküyor. Dolayısıyla gelirlerimizi toparlamak için biraz daha zamana ve doğru planlamalara ihtiyacımız var" diye konuştu.