1960 yılında yayımlanan ve büyük başarı kazanarak Amerikan edebiyatının klasikleri arasına giren roman, kadınlara yönelik cinsel saldırı ve ten rengi nedeniyle başı polis ve yargı sistemiyle derde giren bir vatandaşı konu alıyor. Adamı savunmakla görevlendirilen avukatın kasabalılarla ters düşmesi üzerinden ırk eşitsizliğine odaklanan romanın aynı adla çekilen sinema uyarlaması, 1962 yılında Oscar kazanmıştı.
Irk eşitsizliğinin dile yansımasını da gözler önüne seren romandaki ifadelerin şikayet konusu olduğunu ileri süren okul yönetimi, tepkiler üzerine yaptığı açıklamada “Aynı dersin başka kitaplarla öğretilebileceğini” savundu.
A Mississippi HS is removing To Kill a Mockingbird because it makes people uncomfortable, yet this is the flag they fly out front daily. pic.twitter.com/8cQ5lwxDzT
— Hugh Jass (@CelticWombat) October 14, 2017
Yasak sosyal medyada da tartışma konusu oldu. ABD’de bugün de devam etmekte olan ırkçılık sorununa değinen mesajların yanı sıra, “ırkçılıkla özdeşleşen bayrak ve sembollerin kullanılmasından rahatsız olmayan ancak sorunu irdeleyen romanı yasaklayan” okul yönetimi samimi olmamakla eleştirildi.
Soruna değinen bir kitabın dilinin zaten insanları rahatsız etmesi gerektiğini vurgulayan çok sayıda ileti de paylaşıldı.
NO NO NO NO NO. To Kill a Mockingbird is SUPPOSED to make you uncomfortable. If it doesn't, you're a racist. #BannedBooks #notokay https://t.co/JHlr7XtqWx
— Logan Levkoff, Ph.D. (@LoganLevkoff) October 14, 2017
“To Killing a Mockingbird” kitabı, yasakla ilk kez karşılaşmıyor. ABD’nin Virginia eyaleti 2016 yılında Lee’nin klasik romanını okul müfredatından kaldırmıştı. Sansüre Karşı Ulusal Koalisyon tarafından o dönem karara karşı gönderilen mektupta kitabın ırkçılığı teşvik etmediğinin altı çizilerek, romanın ABD’deki ırkçılığın tarihine dair gerçekçi hikayeler sunduğu belirtilmişti. Mektupta “Bu hikayelerin gerçek olduğunu bilmek bize bununla mücadele etmemiz gerektiğini gösteriyor” ifadelerine yer vermişti.