Enerji talebinin yüzde 75'ini ithal kaynaklardan karşılayan Türkiye'nin mevcut enerji ve iklim politikaları milyar dolarlık finansal riskler taşıyor.
Dünya'dan Didem Eryar Ünlü'nün haberine göre, yeryüzü Derneği, WWF-Türkiye ve İngiliz Düşünce Derneği E3G tarafından hayata geçirilen 'Türkiye için Düşük Karbonlu Kalkınma Patikaları ve Uygulamaları Projesi' kapsamında gerçekleştirilen analizler, Türkiye ekonomisini iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerinden korumak için yenilenebilir enerjiyi ve iklim değişikliğine uyumu önceliklendiren politikalara ihtiyaç duyulduğunu ortaya koyuyor.
TARIMSAL VERİMLİLİK DÜŞER
Çalışmada yer verilen bulgular, iklim değişikliği hedeflerine ulaşılamaması sonucunda ülkemizdeki şeker pancarı üretiminde yüzde 5, mısır üretiminde ise yüzde 10'u bulan verimlilik kayıpları yaşanması; buğday, arpa ve mısırda verim artışının durmasının olası olduğunu gösteriyor. En kötü senaryo altında, yüzyıl ortasına geldiğimizde gıda fi yatlarında yüzde 250'yi bulan artışlar yaşanabilir. Analiz, halk sağlığı açısından da yeni tehditler ortaya çıkabileceğine dair kuvvetli uyarılar içeriyor. Yıllık sıcaklık artışının 4°C'yi bulması halinde ısı stresine bağlı ölümlerin yüzde 400 oranında artış göstermesi bekleniyor. Bununla beraber, sivrisinek ve kene gibi taşıyıcılarla yayılan hastalıkların etki alanında genişleme, su ile bulaşan hastalıklarda, alerji dönemlerinin uzaması ve alerjik sorunlarda artış yaşanabileceği belirtiliyor.