Sırp askeri uzman Aleksandr Radic, Sputnik'e verdiği mülakatta Sırbistan'da üretilen silahların nasıl Ortadoğu'ya gönderilmiş olabileceği konusunda tahminlerde bulundu.
Radic, "Yugoslavya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'ya ihraç edilmek üzere birçok silah üretiyordu, piyadeler için silah üreten fabrikalarımız ise yurtdışında da açılıyordu" diye konuştu.
Radic'in başka bir tezi ise, silahların savaş sonrası döneminde oluşan Bosna-Hersek'teki ‘pasif rezervlerden' 2004-2006 döneminde Balkanlar'dan Irak'a ordunun modernizasyonu için veya terörle mücadeleye katılan diğer ülkelerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere ABD'nin talimatıyla gönderilmiş olabileceği.
Radic, "Ancak sonrasında Washington Irak'taki güvenliğin üzerindeki kontrolü kaybetti, dolayısıyla Iraklı birliklerin dağılması, toplu hırsızlıklar ve genel kaos sonucunda silahlar sıradan sivillerden tutun, sonradan IŞİD'e katılan kişilerin eline düşmüş olabilir. Yüzbinlerce silah söz konusu. Söz konusu silahların 2007'de ABD Silahlı Kuvvetleri'nin operasyon yaptığı Felluce'deki IŞİD yanlılarında görülmesi dikkat çekici" ifadelerini kulandı.
'NEREDE ÜRETİLDİĞİ YÜZDE 100 TEYİT EDİLEMEZ'
Yetkililer ayrıca devletin izni olmadan fabrikadan ‘kuş bile uçurtulmadığını', silahları satın alan işverenlerinse uluslararası kuruluşlar ve Birleşmiş Milletler (BM) karşısında sorumluluk taşıdığını ifade etti.
Silahların sonradan Hindistan, Zambiya, Etiyopya, Mısır, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi ülkelerden hareketinin fabrika tarafından kontrol edilemediğini belirten yetkili, ancak 'Sırp Silahlı Kuvvetleri'ne, İçişlerine ait olan veya fabrika sahasında bulunan hiçbir silahın yanlış ellere geçmediğini' kaydetti.
Yani Sırp üretimi silahlar Ortadoğu'ya geçmiş olsa da, büyük bir olasılıkla Sırbistan'dan yasal yollardan çıkarıldı ve ardından farklı yöntemlerle Rakka'yı kurtaran DSG de dâhil olmak üzere çatışmanın taraflarından herhangi birinin eline geçmiş olabilir.
Türkiye, YPG'yi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak görüyor ve bu yapıyla ilişkili DSG gibi örgütlerin de 'terör örgütü' olarak kabul edilmesini istiyor. Ancak, Başta ABD olmak üzere Batılı güçler, Ankara’nın bu görüşünü kabul etmiyor. Ankara, ayrıca YPG'ye silah verilmesine de sert bir şekilde karşı çıkıyor.