Gül yanıtında tutuklu gazetecilerin basın kartlarının “gazetecilik faaliyetleri kapsamında” iptal edilmediğini belirterek "Silahlı terör örgütüne üye olma" ve "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" gibi suçlarından tutuklu oldukları için iptal edildiğini savundu. Birgün'ün haberine göre Gül, yanıtında şu bilgileri verdi: “2016 yılında işten ayrılma, kurumunun kapanması, Milli Güvenlik Politikası, vefat, kart süresinin dolması, kurum belgelerinde eksiklik, gazetecilik dışında işinin bulunması, gazetecinin unvanın veya çalıştığı basın-yayın kuruluşunun yönetmeliğe uygun olmaması, basın kartının başkasına kullandırılması, 5953 sayılı Kanuna uygun çalışmama vb. nedenler ile iptal edilen basın kartı sayısı 889’dur.”
CHP'Lİ GÜRER: SANSÜR SÜRECİ DEVAM ETMEKTE
Bakan Gül’ün yanıtı üzerine yazılı basın açıklaması yapan CHP’li Gürer, Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın (TGS) verilerine göre şuan da Türkiye'de 156 gazeteci ve medya çalışanının tutuklu olduğunu anımsatarak, “Cezaevlerinde tutuklu gazetecilerin önemli bir bölümü sadece gazetecilik faaliyetlerinden dolayı tutuklu. Ülkemizde, basın özgürlüğünden söz edilemez oldu. İktidarın hoşuna gitmeyen haber nerede ise suç oldu. Basın hürdür sansür edilemez anlayışından uzak bir süreçteyiz. Adı konmamış ciddi bir baskı ve sansür süreci devam etmektedir. Mesleği gazeteci olan Tutuklu gazetecilerin bir an önce mesleklerini yapar kılınması sağlanmalıdır” dedi.