Sputnik Haber Ajansı için 20-27 Eylül 2017 tarihlerinde Fransız kamuoyu araştırma şirketi Ifop tarafından Fransa, Almanya, Polonya ve İngiltere'de gerçekleştirilen araştırma kapsamında katılımcılara ‘Ülkelerin siyasi ve ekonomik etkisi ve istihbarat kurumlarının sahip olduğu imkanlar göz önünde bulundurulduğunda, size göre, hangi ülke başka devletlerde yapılan seçimleri etkiliyor?' sorusu yöneltildi.
Araştırmaya katılan Fransızların ve Polonyalıların yüzde 43'ü, Almanların yüzde 41'i ve İngilizlerin yüzde 33'ü, ABD'nin başka ülkelerde yapılan seçimlere önemli ölçüde etki ettiğini ileri sürdü. Araştırmaya katılan Polonyalıların yüzde 29'u, Almanların yüzde 28'i, Fransızların yüzde 27'si ve İngilizlerin yüzde 21'i, Rusya'nın seçimleri etkilediği görüşünü dile getirdi.
Arjantinli analiz uzmanı Atillo Boron, araştırma sonuçlarının hayal kırıklığı yarattığını ve dünyadaki gelişmelerle ilgili Avrupa’daki dezenformasyon seviyesini gösterdiğini söyledi.
ABD’nin İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana diğer devletlerin iç işlerine en çok karışan ülke olduğunu kaydeden Boron, “Bunu sadece yaklaşık yüzde 40’ın anlaması, toplumdaki dezenformasyon seviyesinin çok ciddi boyutta olduğunu ve belki de siyasal algının gelişmemiş olduğunu gösteriyor, bu da çok tedirgin edici bir durum” ifadelerini kullandı.
Avrupalıların çok daha bilgili olması gerektiğini söyleyen Arjantili uzman, “Ben Avrupalıların en az üçte ikisinin ABD’nin dünya politikasındaki rolünü bildiğini düşünüyordum” dedi.
'ABD, DEVLET VE SİVİL TOPLUM KURUMLARI ARACILIĞIYLA DİĞER ÜLKELERİN İÇ İŞLERİNE KARIŞIYOR'
Çin İletişim Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yang Mian, ABD’nin diğer ülkelerin iç işlerine karışmak için açık veya gizli olarak çeşitli devlet ve sivil kurumları kullandığını söyledi.
Mian bu konuda şu değerlendirmede bulundu: “Daha önce ABD’nin diğer ülkelerdeki seçimlere müdahale ettiğinin birçok emsali vardı. ABD diğer ülkelerin iç işlerine müdahale etmek için açık veya gizli olarak çeşitli devlet ve sivil kurumları kullanıyor. Bu özellikle, bir şekilde ABD’yi memnun etmeyen ülkeleri ilgilendiriyor. ABD daha önce defalarca diğer ülkelerdeki seçimlere etki yapma çabasında bulundu. Bunlar, ABD’yle ilişkileri iyi olmayan ülkeler. Örneğin Güney Amerika ülkeleri veya İtalya”.
Alman uzman Friedhelm Klinkhammer de ABD’nin Almanya’daki genel seçimlere etki yaptığından emin.
'MANİPÜLASYON YASADIŞI DEĞİL'
Heidelberg’deki Amerikan Araştırmaları Merkezi’nden Dr. Martin Thunert ise ortak çıkara sahip çeşitli grupların seçimlerde bazı adaylara destek vermesi ve diğerlere karşı ajitasyon yapmasının çoğulculuk toplumunda normal bir süreç olduğu kanısında. Alman uzmana göre, etki ile manipülasyonun eşit tutulmaması gerekir. Etki yapmanın ve belli bir kişiye destek vermenin manipülasyon olmadığını savunan Thunert, bu yüzden Avrupalıların büyük bir kısmının neden ABD’nin seçimlere müdahale ettiğini düşündüğüne anlam veremediğini söyledi. Alman uzman sözlerini şöyle sürdürdü: “(Eski ABD Başkanı Barack) Obama, Brexit oylaması öncesinde, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkmaması gerektiğini net bir şekilde ortaya koymuştu. Etki mi? Evet. Ama manipülasyon değil. Yasadışı olan, örneğin, oylama makinelerini hackleme veya seçmenleri parayla satın alma çabasıdır”.