ABD'nin UNESCO üyeliğinden ayrılmasında İsrail'e karşı takındığı tavrın etkili olduğu belirtildi.
Bakanlık açıklamasında, "12 Ekim 2017'de Dışişleri Bakanlığı, ABD'nin UNESCO'dan geri çekilme ve kurumda daimi gözlemci statüsünde olma kararını, UNESCO Genel Direktörü Irina Bokova'ya iletmiştir. Bu, kolaylıkla alınan bir karar değildir; UNESCO'daki İsrail karşıtı tutumun devam etmesi ve kurumdaki yapısal reform ihtiyacı gibi ABD'nin taşıdığı endişelerin bir yansımasıdır" ifadelerine yer verildi.
Söz konusu kararın, UNESCO Anayasasının 2'nci maddesinin 6'ncı bölümüne göre, 31 Ekim 2018'de hayata geçeceği kaydedilen açıklamada, ABD'nin bu tarihe kadar kurumdaki mevcut rolünü sürdüreceği belirtildi.
İsrail'in ‘işgalci güç' olarak tanımlandığı ‘İşgal edilmiş Filistin' başlıklı karar tasarısının UNESCO'da kabul edilmesinin ardından iki taraf arasındaki ilişkiler bozulmuştu.
Kararın ardından İsrail, Birleşmiş Milletler'e fonlarından sağladığı yıllık ödemeyi azalmıştı.
State Dept.: United States withdraws from UNESCO pic.twitter.com/g3rhjR2z8g
— Dan Linden (@DanLinden) October 12, 2017
ABD'nin çekilme kararının ardından UNESCO, durumu ‘Birleşmiş Milletler ailesinin' ve ‘çok taraflılığın' bir kaybı olarak niteledi.
UNESCO Genel Direktörü Irina Bokova, "ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'dan resmi bildirim aldıktan sonra, UNESCO Genel Direktörü olarak, ABD'nin UNESCO'dan çekilme kararından derin üzüntü duyduğumu ifade etmek isterim" dedi.
UNESCO 2011'de Filistin'in tam üye alarak kabul ettiğinden beri ABD aidatları kesmiş, ödenmemiş borcun tutarı 500 milyon dolara ulaşmıştı.
Son olarak, UNESCO'nun Dünya Miras Komitesinin, Filistin'in El-Halil kentindeki Eski Şehir'i, "Filistin'e ait tehlike altındaki dünya mirası" olarak Dünya Miras Listesi'ne ekleme kararı, ABD ve İsrail'de memnuniyetsizlikle karşılanmıştı.