Engin Altay, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
SAĞDUYU ÇAĞRISI
"CHP olarak bu krizle ilgili olarak önce bir büyük sağduyu çağrımız var. Hem AK Parti yöneticilerine, hükümete, Cumhurbaşkanı'na hem de hiç şüphesiz hiç hak etmediğimiz bu muameleyi bize reva gören ABD'ye de aynı sağduyu çağrısını yapmak durumundayız. Basiretsiz, düzeysiz, uçuk, maceracı dış politika Türkiye'de iş adamından öğrencisine, sporcusundan politikacısına herkesin hayatını biraz daha zora sokmakta. Türkiye'ye Somali, Yemen, İran, Libya, Kamboçya gibi ülkelere yapılan muamelenin aynısının yapılması ki o ülkeleri de küçümsemiyorum, Türkiye için vahim bir durumdur. Milletimizin gururunu kıran, haysiyetini aşağılayan da bir durumdur. ABD'nin bu tutumu hiç şüphesiz kabul edilemez. Bu Türk-Amerikan ilişkilerinde aynı zamanda bir dip noktadır. Ve tarihsel bir kırılmadır."
'BECERİKSİZLİĞİN SOMUT ÖRNEĞİ'
AKP'nin hesapsız kitapsız, tümüyle iç siyasete dayalı dış politikasının Türkiye'ye itibar kaybettirdiğini savunan Altay, hükümetin derhal bir diyalog süreci başlatmayı becerebilmesi gerektiğini ifade etti.
Bir gazetenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'un Amerika'daki görüşmesi sonrasında attığı "Hiç olmadığı kadar yakınız." başlığını gösteren Altay, "Hiç olmadığı kadar yakınızdan ilişkilerin dip noktasına gelmesi Erdoğan'ın ve AK Parti yöneticilerinin basiretsizliğinin, tutarsızlığının, beceriksizliğinin en somut örneğidir" diye konuştu.
İDLİB OPERASYONU
Ancak bunu yaparken dikkat edilmesi gereken konular, hesaplanarak atılması gereken adımlar olduğunu dile getiren Altay, "Geldiğimiz noktaya bakın; düne kadar devirmek istediğimiz Esad'la, güya orada cihatçılara karşı yine kimi cihatçılarla birlikte Türk askeri savaşa sokuluyor" dedi.
İdlib'de çok sayıda silahlı cihatçı terörist bulunduğunu belirten Altay, şöyle devam etti:
'ERDOĞAN'IN YENİ SEVDASI'
Müftülerin, kıymetli bir görev yaptıklarını belirten Altay, "Ancak Erdoğan'ın toplumu ayrıştırma, kutuplaştırma politikalarına il ve ilçe müftülerini alet etmesini yadırgıyoruz" ifadesini kullandı.
"Erdoğan'ın yeni sevdası şu; müftü nikahlılar, belediye nikahlılar. Ayıptır, Sayın Erdoğan. Yazıktır, günahtır. Bizim toplumumuzda Müslümanların bir imam nikahı uygulaması zaten var. Bunu da ilin, ilçenin, köyün, mahallenin durumuna göre din görevlileri yerine getiriyor zaten. Sen müftülere resmi nikah kıyma yetkisi vererek, toplumu daha fazla bölme. Sayın Erdoğan; millet huzur istiyor, sen huzur azgınlığı yapıyorsun, millet birlik istiyor sen ikilik yapıyorsun, millet hoşgörü istiyor sen kin tutuyorsun. Gel bu huylarından vazgeç, bu milleti bölme. Bu milletin birliğine halel getirme. 81 milyon birlik, huzur, varlık, barış, kardeşlik içinde yaşayalım. 'Müftü nikahlılar, belediye nikahlılar' diye toplumu ayrıştırarak, ülkeye daha büyük zararlar verme."